Mutlu günlere geri dönmek

Dostları, Germiyanlıgil çiftinin, barışıp eski mutlu günlerine dönmeleri için uğraşıyorlarmış.

İyi bir şey tabii.

Fakat mümkün müdür?

Eski mutlu günlere geri dönmek?

"Dönmüş gibi yapan" çoktur da...

"Dönen" var mıdır?

Ben hiç inanmam açılan yeni beyaz sayfalara...

Özellikle bu konuda.

Ha, sizin bir tuşunuz varsa... Basılınca hafızanızı silen... Bilemem.

Benim yok.

Olmayınca, yeniden eski mutlu günlere dönmek de olmuyor haliyle.

"Mış gibi yapmak" olabilir ama...

Zaten bir sürü konuda yapmadığımız şey değil.

"Oyun" bir eksik bir fazla olmuş, ne fark eder?

Mesele, kendi kendinizle baş başa kaldığınızda ne yapacağınızdır.

Ha, yalnızken de sürdürebiliyorsanız oyunu... Bravo!

Affedin gitsin aldatan kocanızı, sevgilinizi o zaman!

Hem belki de en önemlisi kazanılan zaferdir. Oyun oynamanıza bile gerek kalmaz, gerçekten mutlu olabilirsiniz.

Öyle ya...

Gideni geri döndürmek zaferdir bir nevi. Ve zafer ne türlü olursa olsun çoğu insanı mutlu eder.

Fakat ben yapamam.

Sesimi ayarlayamam en azından.

Gönlü bir saatliğine bile bir başkasına kaymış olan biriyle, değil aynı yatağa girmek, havadan sudan sohbet ederken dahi, öfkeli olmasa da buruk, kırgın çıkar sesim.

Yapamam.

Aklımız cinsellikte

Aklımız cinsellikte.

Bakmayın araştırmalarda başka ülke insanlarının bizden önde çıkmasına... Eksiğimiz pratik demek!

Ama aklımız hakikaten daima orada.

Nereden bu kanaate vardığıma gelince...

Gazetelerin ekonomi sayfalarından.

Dikkat edin bakın, iki şirket mi birleşecek, bunun adı asla "ortaklık" olmuyor, "evlilik" oluyor.

En son, bir bankanın yönetim kurulu başkanının bir beyanatı vardı... Ülkeye yabancı sermayenin gelişiyle ilgili...

"Bırakın yabancı damat gelsin" diyordu.

Hadi bunu anladık... Her türlü ortaklığa illa ki "bir kadınla bir erkeğin beraberliği" olarak bakılacak da neden gelecek olan yabancı sermaye "gelin" değil de "damat" oluyor?

Benim içime kurt düştü şimdi!

Türk ekonomisi "kertilenkele" midir?

"Esas senin aklın cinsellikte" diyeceksiniz... "Evlilik deyince neden aklına misal çocukların büyütülmesi, beraber alışverişe çıkmak falan gelmiyor?"

Haklısınız.

E, ben de bu topraklarda doğdum büyüdüm arkadaşlar!

Aslında her şey karşılıklı...

Şirketlerin evlenmesine karşılık evlenen çiftler de aralarında şirket birleşmesine benzer sözleşmeler falan imzalıyorlar son zamanlarda.

Şirketler insanlaşırken, insanlar şirketleşiyor.

Böyle tuhaf dönüşümler...

MIŞ MUŞ

Æ Kültür ve Turizm Bakanı Koç, koyların imara açılmasını savunurken "Turşu bile yenmek içindir" demiş.

Kim demiş "teşbihte hata olmaz" diye?

Æ Sebze meyve yemek, sigara içmemek ömrü 11 yıl uzatıyormuş.

Bir hastane odasında "bitkisel hayat" sürmek suretiyle 22 yıla da çıkarabilirsiniz!

Æ Erzurum’a karyağmış.

Kar da kavradı durumu. Şimdi kalkıp İstanbul’a yağsa biliyor ki kıyamet kopacak...

Æ Erdoğan, 23 Nisan töreninde sakız çiğnediği gerekçesiyle tutuklanan AKP’li ilçe başkanını telefonla arayıp destek vermiş.

Belki arabasının bagajında taşıdığı sakızlardan bir koli göndermiştir de...

Æ 28 yaşındaki Ebru Şallı "Vücut yaşım 18" demiş.

Aslında silikonlarını çıkartsa 0-12 yaş!
Yazarın Tüm Yazıları