Kıskançlık ve dır dır üstüne

Modern zaman ilişkilerinde kıskançlığa yer yok belli ki.

İlkel bir duygu olduğu düşünülüyor zahir.

Röportajlarda falan bakıyorum, sevgililer bu yöndeki sorulara "Ne münasebet!" havasında cevap veriyorlar.

"Bizde asla kıskançlık olmaz, birbirimize güveniriz."

Birbirine sonsuz güven duyan erkekle kadının ilişkisinin tadını çok merak ediyorum doğrusu.

Ben ona ilişki bile demem.

Ya taraflar öylesine takılıyordur birbirine... Ya da artık ilişkinin miadı dolmuştur. Beraberlikleri bir ölçüde kıskançlığın ayakta tuttuğuna inananlardanım ben.

Ama peşine adam takmak ya da ne bileyim başını yerden kaldırdı diye ağzını burnunu kırmak şeklinde değil elbet. Bu kıskançlık değil hastalık zaten. Vardır psikiyatride bir adı.

Karşımdaki bana çok güveniyorsa benim o noktada kendime güvensizliğim başlar.

Çoğu kadının da aslında benim gibi düşündüğüne inanıyorum.

Erkek, kadını ordunun içine salmakta bir mahzur görmüyorsa, kadın "Sevgilim bana güveniyor"dan ziyade, erkeğin artık kendisini gözden çıkardığını ya da karşı cins için cazibesini yitirdiğini düşünür.

İşte tam bu nok ada aksini ispata girişebilir. Hem kendine, hem erkeğe.

Kadın aldatmalarının altını eşelerseniz, ortaya kıskançlık eksikliğinin çıkacağını görürsünüz.

Bu kadar eminim.

Diyeceğim, erkeği bilmemama kadın kıskanılmak ister. Dozunda ama.

*

Kadın neden "dır dır" eder?

Bana "kadın olduğu için" diye cevap verenler olacaktır. Fakat ben "acı"dan diyeceğim.

"Dır dır" denen şey bir nevi "inleme"dir aslında.

Sebebi de bulutların üstünden "güm" diye yere çakılmasıdır kadının.

Hemen hemen bütün ilişkilerde şu olur:

Erkek, kadını önce alır bulutların üstüne çıkarır, sonra oradan yere bırakır. Kadın ölmez ama sürünür, inim inim inler. Erkek buna "dır dır" der.

Olay budur.

Sahiden de erkek ilişkinin başında ve sonrasında uç noktalarda gezinir. Baştan çıkarma çalışmaları sırasında ve ilişkinin ilk günlerinde kadına gösterdiği ilgi "Mecnun" kıvamındayken ilerleyen günlerde bakarsınız "Fransız" olmuş aynı adam.

Kadın için bir nevi "attan inip eşeğe binme" hadisesi gerçekleşir.

Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın!

Sarsılır elbet kadın.

Bu sarsıntı "erkekten durumun hesabını sormak" şeklinde kendini gösterir.

Erkek biraz dengeli olsa halbuki...

İlk günlerde, atıp tutarken mangalda kül bıraksa...

Bakın, kadın daha dengelidir.

Nedir bir ilişkide ideal olan durum?

Sevgi, ilgi, şefkat, şu bu grafiğinin gün geçtikçe yükselmesi.

Kadında bu böyledir.

Erkekse tepeden başlar.

Ya da ilişkiyi bir hikáyeye benzetirsek...

Erkek direkt "gelişme" bölümünden girer hikáyeye.

Kadın daha "giriş"tedir o sırada.

Kadın "gelişme"ye geldiğinde ise erkek "sonuç"a ulaşmıştır.

Ne yapsın kadın bu durumda?

"Dır dır" eder.

Yani erkekte bir "dır dır" durumu yoksa, bunu kadının dengeli olmasına borçludur da diyebiliriz.

MIŞ MUŞ

Çikolataya direnen daha çok şişmanlıyormuş.Şu anda çikolatanın aldığı "reyting"i tahmin edebiliyorum.

Kuzey Irak’ta fiyatlar yüzde 30 artmış."Savaş manzaralı daireler"in fiyatı mı? Olur mu olur vallahi!

Yeni Delhi Belediye Başkan Yardımcısı evine giren maymunlarla mücadele ederken ölmüş.Her memleketin kendine özgü yaşam tarzı olduğunu bilirdik de "ölüm tarzı" da varmış.

Saatler, yarın gece bir saat geri alınacakmış.Ay, kırışıklara bi faydası olucek mi?
Yazarın Tüm Yazıları