Paylaş
Her durumda "Bir Türkiye Klasiği"yle karşı karşıyayız. Güneşe çok benzeyen bir yıldızın etrafında dönen yeni bir gezegen keşfedilmiş. Hızır gibi yetişti vallahi! Şimdi sıra "Gezegenden Gezegene Nakliyat" şirketlerinde!
*
Yıllar ne çabuk geçiyor...
Baykal’ın dede olduğu günler dün gibi. Torunlarını kucaklayıp havaya kaldırdığı günler...
Baktım geçen gün askerlik çağına gelmişler neredeyse.
Kuşaklar gelip geçiyor. Baykal’ı muhalefetten "indirebilen" çıkmıyor!
Öyle demeyin, bir zamanlar lotoda mı, totoda mı, "sıfır doğru tahmin"e de ikramiye veriyorlardı.
*
Mutlu Tömbekici, şu hayatta "yırtmak" için zayıf olmanın (özellikle kadınlar için) şart olduğuna, yani son yılların yıkıcı gerçeğine dair harika bir yazı yazdı (16 Eylül/Vatan)
Ne olacak bu durum sahi?
Önce "kadın" olmaktı suçumuz...
Onu zar zor hallettik.
Bu defa elemeye tabi tutuluyoruz.
"Şişmanlar bu tarafa!"
Sonra kimbilir ne.
*
En son, kaptan yanlış yükleme yaptı, feribot yan yatıp battı.
İhmale yahut cehalete bağlı felaketler açısından "arşivi en geniş ülkeler" diye bir sıralama yok di mi?
Tüh!
*
Özcan Deniz...
Yakışıklı hakikaten.
Ama o buna güvenip yan gelip yatmadı. Oysa Türkiye’de epey idare edebilirdi.
Müzikte, oyunculukta bir sürü şey denedi, hep bir adım öne gitmeye çabaladı. Takdir ediyorum doğrusu.
Fakat bir şey oldu.
Tarif edebilecek miyim bilmiyorum.
Sanki bir fotoğrafa dönüştü.
Cansız, ruhsuz.
Sevgilisi oluyor mesela, inandırıcı gelmiyor. O konuşmaz, sevişmez, makarna pişirmez ki!
Daha doğrusu yapsa da biri onu gözetliyormuş gibi yapar.
Bi konuş, gül, koş, saçmala, maça git, Beyoğlu’nda dağıt, sarhoş ol!.. Gözünü seveyim!
Klark çekme ha bire!
*
Seren Serengil hamileliğini sağ salim bi tamamlasa...
Bebeğini kucağına aldığını bi görsem...
Başka bir şey istemem.
Neden umutsuzum... Bilmiyorum.
Beni neden ilgilendiriyor... Onu da bilmiyorum.
Ama siz ne dediğimi anlıyorsunuz, eminim.
*
Haberlerini okuyorsunuz gazetelerde...
"Kavga ettiler"
"Barıştılar"
"Evlerini ayırdıkları söyleniyor"
"Aşk tazelediler"
"Yakınları sürekli tartıştıklarını söylüyor"
"Düğün yakın"
Hepsi sıradan birer magazin haberi.
Öyle görünüyor.
Ama aslında kitaplarda karşımıza çıktığında ayılıp bayılarak okuduğumuz hikáyelerden birine tanık oluyoruz.
Bi de böyle mi baksak hadiseye, ne yapsak diye düşünüyorum.MIŞ MUŞ
Deniz Baykal "Bizde düğün dernek altını bulunmaz" demiş. Hemen bozduruyorlar demek!
İflas kuyruğu uzuyormuş. Fakat hükümet tedbirini aldı, kuyruğun yanına iftar çadırı kurdu!
Genelkurmay Başkanı Başbuğ "Bizi siyasete çekmeyin" demiş. Ama meraklıları "’İtmeyin’ demedi ki" diye düşünmeye devam edebilirler!
Üç çocuk annesi 37 yaşındaki kadın, 15’lik genci kaçırmış. Şükür bir kere de "adam köpeği ısırdı!"
Paylaş