İsmi lazım değil, bir beyefendi, 15 yıllık eşini terk edip sevgilisiyle yaşamaya başlıyor. Bu arada boşanma davasını da açıyor. Lakin eş boşanmaya yanaşmıyor. Sabırla bekliyor.
"Sabrın sonu selamettir" diye boşuna dememişler, nitekim beş ay sonra erkek eve dönüyor.
Dönünce bir de ne görüyor dersiniz, eşinin burnu kalkmış, dudakları kalınlaşmış! Bilmiyorum belki dönmeden gördü bunları da onun için döndü.
Uzatmayayım, şimdi mutlu mesut hayatlarına devam ediyorlar.
Budur!
"Evli kadın nasıl olmalıdır" diye bir tarif yapmak gerekirse eğer, "midesi geniş, sinirleri alınmış, hoşgörü ve sabır takviyesi yapılmış olmalıdır" denilebilir.
Ha, belki bugünkü görüntüsü de bir ekibin elinden çıkmadır... Eğer öyleyse Sibel Can’ı pek sevmiyorlar galiba. Dünya güzeli bir kadını böyle çirkinleştirebilmek... Ancak büyük çabayla olur.
*
Elimi attığım eski kitapların arasından kurumuş çiçekler dökülüyor.
Ne çok!
Ama yöntemini bilememişim, bütünlüğünü koruyamamış hiçbiri.
Öyle ya da böyle... Biz çiçek kuruturduk bir zamanlar.
Kimse çiçek kurutmuyor artık.
"Biz ormanları, gölleri kurutuyoruz akıllım!" deeermiş şimdi çıkıp biri...
Biz de gülmezmişiz.
*
Kilo derdiniz var mı?
Benimki de soru mu? (0) bedenler (-1) olmak için uğraşırken adeta...
Neyse, en azından kilonuzu korumak istiyorsunuzdur.
Ve eminim "Kibrit kutusu kadar beyaz peynir"le "Üzerine bir çay kaşığı yağ gezdirilmiş salata"yı duymak istemiyorsunuzdur hiçbiriniz.
Buyurun o zaman size alternatif diyet listesi! Bir arkadaşımın buzdolabının üstünde görüp aldım.
"Kahvaltı: Fırından yeni çıkmış çıtır çıtır beyaz ekmek, bir paket tereyağı, bir kalıp peynir, sahanda sucuklu yumurta, bal-kaymak.
Kuşluk vakti: Çikolatalı pasta (sınırsız)
Öğlen: Kuzu kapama, patlıcanlı pilav, su böreği, zeytinyağlı biber dolması, kaymaklı ekmek kadayıfı, 6 top dondurma.