Kim hasta?

"İSTEMEDEN de olsa bir genç kızın duygularıyla oynamış olabilirim. Belki o genç kıza ulaşmama yardım edebilirsiniz" diyor bir okurum mektubunda.

"Emrin olur" diyesim geldi. Öyle ya... Bu devirde bir genç kızın duygularıyla oynadığını düşünen bir erkek... Öl dese ölünür vallahi.

Çok duygulandım kısacası.

Fakat kısa sürdü.

Devamını okuyunca...

Efendim, mesele şu:

Mektubun sahibi genç adam bir gün Yalova’dan İstanbul’a gelmek üzere vapura binmiş. Etrafa göz gezdirirken bir de ne görsün, dünya güzeli bir genç kız!

Derhal kızın görüş alanı içerisinde boş bir koltuk bulup yerleşmiş. Başlamış kızı kesmeye.

Kız da bir süre sonra bu ısrarlı bakışlara kayıtsız kalamayarak ona bakmaya başlamış.

Kısacası bakışmışlar. Yolculuk boyunca.

Sonra genç adam Kadıköy’de inmiş vapurdan. Kızsa Eminönü’ne doğru devam etmiş.

Fakat bizimki iner inmez indiğine pişman olmuş, bu defa bir deniz otobüsüne atlayarak Eminönü’ne gelmiş.

Lakin neye yarar, kız çoktan uçmuş gitmiş.

Bulsaydı kızı, ne yapacaktı?

Yok, aklınıza gelen şey değil.

Sadece "Çok güzelsiniz ve bir gün sevebileceğiniz erkeği mutlaka bulacaksınız. Bana ilgi duymanız aslında çok hoşuma gitti ama benim durumum uygun değil. Evliyim ve bir çocuğum var" diyecekmiş kıza.

Aklıma birden şu fıkra geldi:

Temel gazetede, aranan vasıfların hiçbirinin kendinde bulunmadığı bir iş ilanı görmüş. Derhal verilen adrese gitmiş.

"Kardeşim, dil bilmezsin, bilgisayar kullanamazsın, tecrüben yok, yaşın geçmiş, neden geldin?" demişler.

"Bu iş için bana güvenmeyin, onu söylemeye geldim" demiş Temel.

*

Şimdi bu mektubun diğerlerinin arasından sıyrılıp bu köşede yer almasının nedenine gelelim.

Nedeni çok.

Bir tanesi, sözü edilen genç kıza, "Kızım, bu adam aynı saatteki vapur seferlerini kollayacaktır, sen de kendini kolla!" şeklinde seslenmek mesela.

Veya mektubun sahibine doktor tavsiyesinde bulunmak...

Size "Yurdum insanının tamamı mı böyle yoksa ’numunelik’ler bana mı denk geliyor?" diye sormak...

Belki de asıl maksadım geldiğimiz noktayı sorgulamaktır.

Hálá ilişkiye "bakışarak" başlama eğiliminde olan insanlar var...

Ve bir kızın gözlerinin içine baktı diye o kızın şimdi bir yerlerde yanıp tutuştuğunu düşünecek kadar saf, sırf evli olduğu için "yola çıkmayan" dürüst erkekler...

Ve biz onlar karşısında şaşkınlığa düşüyoruz.

Hatta bu mektubun kurgu olduğunu düşünenler bile vardır aranızda.

Kim hasta acaba?

Özür dilemek için o kızın peşine düşen adam mı, yoksa artık yeryüzünde böyle bir adamın var olmaması gerektiğini düşünen biz mi?

Kim?

MIŞ-MUŞ

Alışveriş merkezlerinin yıllık cirosu 20 milyar dolarmış."Kişi başına düşen milli gelir"i boşverin, "kişi başına düşen milli gider"imiz şahane!

ABD polisi, Müslüman semtleri fişleyecekmiş.Bush da Müslüman ülkeleri fişlemedi mi zaten?
Yazarın Tüm Yazıları