Kar üstüne...

HABERLİ gelmesi de ayrı bir dert.

Hazırlıksız yakalandığımızda yollarda kalıyorduk, bu defa hazırdık, yollar ıssız kaldı.

Şehrin bu hali ötekinden beter bence.

Vallahi.

Kovboy filmlerindeki gibi...

Hani kovboy kasabaya gelir ki sokakta kedi bile yoktur...

Ondan önce haydutlar gelmiştir zira.

Herkes bir deliğe girmiştir, bir tek haydutlar kasabanın barında içki içmektedirler...

Barda içki içen haydut bile yoktu son iki gündür İstanbul’da.

Oysa Allah için bu defa herkes iyi çalıştı, yollar açıktı.

Fakat "kar" deyince otomatikman "felç" oluyor İstanbullular.

"Şartlı refleks" gibi bir nevi.

Daha ilk kar tanesi düşmeden battaniyeler dizlere çekilmişti bile.

Tedbirsever İstanbullular tedbir olarak eve kapandılar.

Diyorum ki, topumuzu kış boyu karın hiç kalkmadığı bir diyara götürüp yerleştirseler, dünya antropologlarını şaşırtmamız işten değil.

"Nasıl?" diyeceksiniz...

"İnsan"ın da bazı diğer canlı türleri gibi kış uykusuna yattığını göstererek!

25 senedir oturduğum muhitte, bir tek gün bile yerinde olmadığını görmediğim simitçi bile (evet, simitçiliği de sebat edilecek bir meslek olarak görenler var) camekánlı arabasını kilitleyip gitmişti.

Dükkánların çoğu kapalıydı.

Oysa hepsi lazımdı bana.

İnadına.

Valilik ve annem uyarıya başladığı günden itibaren ben de sokağa dönük programlar yapmaya başlamıştım.

"Herkes sokağa dökülsün" deselerdi, bu defa kendimi eve kapatırdım, eminim.

Huyum bu.

Bir şey yasak, tehlikeli, şu bu olmayacak!

Mesela "İnşaata girmek tehlikeli ve yasaktır" tabelasından daha çok çeken bir şey yoktur beni.

Birkaç inşaata girip bakmışlığım vardır hatta.

Bakın reklam sektörü benim gibileri göz önüne alarak yepyeni bir strateji geliştirebilir aslında.

Sigara paketlerinin üstündeki, gittikçe dozu fazlalaşan uyarılar beni ters yönde etkiliyor mesela.

***

Yukarıda bir ara annemden bahsettiğimi fark etmişsinizdir. Hemen açıklık getireyim.

Tahminime göre valilik bu sene birtakım vatandaşları da görevlendirdi. Ve yine tahminime göre annem bu görevlilerden biri. Hayır, yoksa neden yarım saatte bir arayıp "Sokağa çıkmayın!" diye uyarsın?

Belki de onun için bu defa "asayiş berkemal"di.

Aslında neye yanıyorum biliyor musunuz?.. Şöyle genel olarak hayatıma bakınca benim karla buluşmam çok ters zamana denk geldi. Sen kartopu oynayıp kardan adam yapacağın yaşlarda kar yönünden adeta Kerbela’yı andıran İzmir’de yaşa, tam düşüp oranı buranı kıracağın çağlarında kar yağsın kar üstüne!

Buna yanıyorum!

MIŞ-MUŞ

Kuş gribi virüsü kar altında donarak beklemeye geçmiş.

Neyse... Hiç olmazsa sırayla geliyorlar.

*

Kuveyt’te taht kavgası varmış.

E, bizimkine de bir şey kalmadı... "Seçim" diyoruz gerçi biz.

*

Ağca 2010’da çıkacakmış.

"Kesin çıkış" mı?
Yazarın Tüm Yazıları