KENDİNDEN gayet emin yürürken aniden yere kapaklanmak... Kaldırıma yüzükoyun uzanmak...
İnsanın karizmasını böyle çizen başka ne vardır?
Hele bir de "düşme"ye uygun bir giyim kuşam içerisinde değilseniz...
Rahatlık açısından demiyorum. Pek havalı bir gününüzdeyseniz yani...
Daha da derin oluyor "karizmanın çiziği".
Aslında esas mesele düşmekten ziyade kalkmak!
Kalkmak düşmekten daha dramatik oluyor.
Sık sık düşen insanlar bu kalkış durumunu evde prova etmeliler aslında.
Mesela birdenbire hiçbir şey olmamış gibi ayağa mı dikilmeli?
Bu esnada yüze nasıl bir ifade verilmeli?
"Düşen ben değildim" gibi bir şey nasıl olur mesela?
Hemen doğrulmak yerine ters dönmüş hamamböceği gibi yerde bir süre debelenmek izleyenlerde nasıl bir etki yaratır?
Etraftan koşup gelenlere herkesin başına gelebileceğine dair kısa bir konuşma yapılmalı mı?
Sonra...
Yerden estetik bir şekilde kalkmanın, düşüş esnasındaki komik ve acınılası halini izleyenlere unutturmaya bir faydası olur mu?
Yani bir telafi durumu söz konusu mudur?
Falan filan.
* * *
Anlamışsınızdır...
Düştüm.
Alışkanlığım, adetim ve yeteneğim olduğu üzere...
Bir süredir "Dur bakalım, epeydir düştüğüm yok" diye şaşkınlık içerisindeydim.
Nihayet performansımda bir düşüş olmadığı çıktı ortaya!
Düştüm.
Yattığım yerden ilk iş kardeşimi aradım.
Kardeşim, kim bilir kaçıncı kez benden aldığı düşme haberini "N’aber" tarzında, sıradan bir sohbetin başlangıcı olarak aldı ve "İyi. Ben de şimdi geldim eve valla, n’olsun" gibi bir şeyler söyledi.
Baktım olmayacak ağlamaya başladım ve "Her yerim kırıldı" dedim.
Hakikaten öyle gibiydi. Tahminimce iki bacağım ve bir kolum kırılmıştı.
On beş dakika sonra kardeşimle röntgen sırası bekliyorduk.
Neticede hiçbir yerim kırılmamış, hatta çatlamamıştı bile maalesef.
Maalesef dememin nedeni, kardeşimin karşısında "yalancının mumu röntgene kadar" durumuna düşmemden. Bilmiyorum bir dahaki sefere koşar gelir mi...
Fakat vallahi "kırıldı" derken abartmıyordum. Her zamanki gibi olaya en kötü ihtimal üzerinden giriş yapmışım, o kadar!
* * *
Yine de sol kolum askıda şu anda. Omzum zedelenmiş.
O kadar tecrübeye rağmen düşme anında kendimi sağ omzumun üstüne atmayı becerememişim ki ne güzel on beş gün işten kaytaracaktım!
Bir ara gazeteye "Ben aslında solağım" demeyi de düşünmedim değil ama yapamadım işte!
MIŞ-MUŞ
Peynir seks hayatını renklendiriyormuş.
Bak sen! Hiç de renk vermiyor kerata!
Genç yaşta cinselliğe özenmenin nedeni kendi dışında herkesin seksi denediğini sanmakmış.
Yaşlı erkeklerin durumu da aynı.
Kahkaha en iyi ilaçmış.
Aynı zamanda "pirzola" biliyorsunuz... Gıda ve sağlık tamam, bir de ev kirası yerine geçti mi...