LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Doğdun... Babanın soyadı.
Evlendin... Kocanın soyadı.
Boşandın... Babanın soyadı.
Yeniden evlendin... Yeni kocanın soyadı.
"E, durmadan evlenip boşanmasın" diyeceksiniz...
Mesele o değil.
Kadının sabit bir soyadı yok.
Olamıyor.
Babayla koca arasında gidip geliyor.
Sabitlemek isteyene de izin yok.
Babanın soyadında kalamıyorsun evlenince... Boşandın... Kocanın soyadını da kullanamıyorsun. İzin vermiyor "koca".
Bir ünlü işadamı vermemiş nitekim boşandığı eşine. Hukuki yollara başvurmuş kullanmasın diye. Yirmi sene kader birliği ettiği...
Aynı yatakta yattığı...
Üç de çocuk yaptığı kadının, soyadını kullanmasını istemiyor!
Hani kadın adamı bırakır gider de o zaman anlarım adamın psikolojisini. Hak verebilirim bir derece.
Fakat aşık olup giden kendisi.
O halde...
Nedir bu düşmanlık?
Bu hırs, bu kin?
Kadın, "Çocuklarımla aynı soyadını kullanmak istiyorum" diyor.
Gayet makul, anlaşılır bir şey.
Ama ı-ıh!
Adam izin vermiyor.
Belki de "ikinci" izin vermiyor.
"Birinci" soyadını değiştirmezse "zafer" tam kazanılmış olmuyor herhalde!
Mümkün olsa, Türkiye’nin nüfusundan düşürseler "Birinci"yi, çok memnun olacak "ikinci"! Öyle bir silme, kazıma, yok etme isteği.
Allah yeryüzündeki bütün yaratıkları insanoğlundan korusun!
***
Fakat bir yandan da "kadın kısmı aranıyor" da diyebiliriz. Öyle meraklı ki "koca"nın soyadını almaya... Bunun için savaş veriyor adeta.
Hatta işte "Kocamın soyadı bir tek bende olsun" diye hırs bile yapıyor.
Ya da buldu mu bırakmıyor bir daha. Tamam, çocuklarla aynı soyadı makul falan dedik de... Adam gitmiş soyadı batsın!
Neticede kadın-erkek arasındaki en büyük adaletsizlik bu bence.
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Yazarın Tüm Yazıları