Kadın çokeşli olmalı

Lafı dolandırmadan direkt konuya giriyorum.

Kadınlar çokeşli olmalı.

Vallahi.

Bunca yıllık tecrübeden sonra edindiğim kanaat budur.

"Kızlar ne duruyorsunuz!" manásında söylemiyorum. Hani çokeşliliğin erkeklerin doğasında var olduğu söyleniyor ya... Orada bir terslik var. Aslında şöyle bir düşünürseniz kadınların doğası daha uygun çokeşliliğe.

Buyurun, düşünmenize yardımcı olayım.

İlişkide, "beklenti" denilince hangi taraf gelir aklınıza daha çok?

Neredeyse her ilişkide, daha asabi, daha tatminsiz olan taraf kadın değil midir?

Sevgilisinin/eşinin ilgisini yeterli bulan kadın var mıdır?

Mütemadiyen "Beni az seviyorsun" diye sızlanan taraf kadın mıdır erkek midir?

Kadın, erkekle neler neler paylaşmak isterken, erkek bunun kaçta kaçına yetişebilmektedir?

Sekste kapasitesi sınırlı olan taraf hangisidir?

İki "vuslat" arasındaki makul süre kadında mı erkekte mi daha uzundur?

Daha doğrusu, kadının öyle bir süreye ihtiyacı var mıdır?

Amerika’yı yeniden keşfetmiyoruz arkadaşlar! Bunlar bildiğiniz şeyler zaten. Peki sizde de "bir kadını ancak birkaç erkeğin taşıyabileceği" fikri yok mu?

Kadının bitmek tükenmek bilmeyen sevme-sevilme ihtiyacı...

Sevgiliyle 24 saat dipdibe olma isteği...

365 gün ilişkiye odaklanma hali...

Tek bir erkeğin başa çıkabileceği şey midir?

Çıkamıyorlar nitekim.

Herkes mutsuz.

Olabilse halbuki... Benim dediğim gibi...

Kadın da erkek de huzura ererdi, inanın.

Hadi şimdi tefe koyun beni!

Kaz Dağı havası

Mesele anlaşıldı.

Kadınların neden koca dayağına maruz kaldığı...

Neden üzerlerine kuma geldiği...

Ve neden bunlara razı oldukları...

Sorun "tamamen duygusal"mış.

Zaten bilmediğimiz şey değildi de kanlı canlı örneğini de gördük.

Geçtiğimiz pazartesi günü Milliyet’te Ümran Avcı’nın bir haberi vardı. Kaz Dağı’nın eteklerindeki Mollahasanlar köyünde kadınlar çalışıp kocalarına bakıyorlarmış. Ve köyde kuma, kadına dayak gibi olaylara rastlanmıyormuş.

"Tesadüfe bakın" diyecek halimiz yok elbet.

"Mollahasanlar’ın havasından mı suyundan mı, erkekleri pek bi efendi" diyecek de değiliz.

Durumu kısaca "Parayı veren düdüğü çalar" diye ifade edebiliriz ancak.

Fakat diyeceksiniz ki "Anadolu’nun bir sürü yerinde erkekler yatarken kadınlar çalışıyor ama dayağı da yiyorlar, kumayı da görüyorlar."

Doğru.

Hatta "Beyaz Türkler"in arasında, karısından daha az para kazandığı için arayı "kol gücüyle" kapatmaya çalışan çok erkek bulunduğunu da biliyoruz.

Peki nedir Mollahasanlar’daki durumun sebebi?

Sahiden gruplar halinde Kaz Dağı havası mı aldırsak ötekilere de, ne yapsak?

Ekoseli pilili etek

Geçenlerde gözüme ilişti, "Kadında seksi bulduğunuz giyim tarzı hangisidir?" gibi bir soru sormuşlar ünlü erkeklere.

Herkes bir şeyler söylemiş... Aklımda yok şimdi.

Fakat birkaç kişi "ekoseli pilili etek ve beyaz gömlek"li "liseli kız"ı tarif etmiş ki bunu unutmam mümkün değil.

Ben okul formasını seksi bulan erkekten tırsarım arkadaşlar! 20 yaşındaysanız olur... Ama yaşını başını almış bir erkek hálá "en seksisi ekoseli etek, beyaz gömlek" diyorsa sahiden korkarım. Ucu mavi önlüğe kadar gidebilir diye.

İsterseniz paronoyak deyin, ne derseniz deyin...

MIŞ MUŞ

Baykal vekillerin üçte ikisini silmiş.

Bir silen.

Aday listelerinde liderlerin dediği olmuş.

Allah Allah?!

İngiliz erkeğinde küçük penis sendromu varmış.

Türk asıllı olmasın bu İngilizler?
Yazarın Tüm Yazıları