Kadın babasından, abisinden, kocasından dayak yiyor.
Kadın babasına, abisine, kocasına hesap veriyor.
Kadını çocukları bile tepe tepe kullanıyor.
Kadın, evin hizmetlisi olarak görülüyor.
Kadın, kocasından izin almadan annesine bile gidemiyor.
Kadın taciz ediliyor.
Kadın tecavüze uğruyor.
Kadının üstüne kuma getiriliyor.
Kadın, kocasının ailesine de hizmet ediyor.
Kadın törelere kurban gidiyor.
Kadın zorla evlendiriliyor.
Kadın istediği kadar özgür olsun hiçbir zaman bir erkek kadar özgür olamıyor.
Kadının namusu hemencecik "lekeleniyor."
Kadın bazı yörelerde mirastan pay alamıyor.
Kadın, erkek çocuk "doğuramadığı" için suçlanıyor.
Kadın evlenmeden sevişemiyor.
Kadın tarlada çalışıyor, sırtında yük taşıyor.
Kadın 12 çocuk doğuruyor.
Kadın daima göz hapsinde tutuluyor.
Kadının bu dünyada bulunma nedeninin erkeği "rahatlatmak" olduğu düşünülüyor.
Kadın okutulmamış oluyor.
Kadının başarısı çok tuhaf, hiç beklenmedik, olmayacak bir şeymiş gibi görüldüğünden, başarılı kadınlar "kedi yakalamış fare" gibi şaşkınlıkla karşılanıyor. Siz hiç "başarılı erkekler" diye bir sunuma rastladınız mı basında, şurada burada?
Kadın "kadınlık görevi"ni yapmak zorunda oluyor.
Kadına şeytan gözüyle bakılıyor.
Kadın bekáret kontrolüne götürülüyor.
Kadın "mahallenin namusu" oluyor.
Kadın çalıştırılmıyor.
Daha böyle onlarcası sayılabilir.
Şimdi sorarım size, kadının başı açık olsa ne olur, kapalı olsa ne olur?
MIŞ-MUŞ
Horlayan her üç erkekten ikisinin erkeklik hormonu azalıyormuş.
Esas kötüsü, horlayan her üç erkeğin yanında yatan üç kadının da kadınlık hormonları dumura uğruyor!
ABD’de başına yıldırım düşen adam ölmemiş.
Adam aslen Türk olabilir!
Diyanet "Ödünç sperm zinadır" demiş.
"ÖDÜNÇ sperm!"
Yani döllenmeden sonra sperm sahibine geri veriliyor öyle mi?
Bu Türkçe için Diyanet’i mi, yoksa haberci arkadaşları mı tebrik edeceğiz?