Aslında bazı sokak serserilerini kimselere değişmem, o ayrı. Fakat yerine ne kullanacağımı bilmediğimden...
Şöyle söyleyeyim o zaman, ilk bakışta kötü not verileceklerden değil.
Hem doktor, hem asker.
Eskilerin "hayırlı kısmet" dediği cinsten.
Kız fazla düşünmeden verilebilir yani.
Nitekim spiker kızcağız da güvenmiş, beğenmiş, herhalde sevmiş de. Evlenmişler.
Sonra...
Sonrası malum.
Spikerin iç çamaşırlı görüntüleri internette dolaşıyor.
Gerçi bunun kocasının başının altından çıktığı iddia şimdilik. Ama bir yandan da kadın, hafızasını kaybetmemiştir herhalde; kimin yanında, ne zaman, ne yaptığını hatırlıyordur diye düşünüyor ve diyor ki insan, "Bazı kişilerin şu dünyada bulunma nedeni, adamı ’adam’ eden özelliklerin iş, güç, meslek, para pul, tip, elbise, kravat gibi şeyler olmadığını cümle áleme göstermek için bir örnek teşkil etmek mi acaba?"
Bu konuya daha çok TRT yönetimini kutlamak için yer verdim bu köşede.
Kadına sahip çıktığı için...
Saçmalayıp da idari soruşturma falan açmadığı için...
Hakikaten kutlanmayı hak etti.
Normali budur gerçi ama alışık olmadığımızdan...
Şimdi sıra spikerin çalışma arkadaşlarında.
Fis kos yapmayacaklar...
Kıs kıs gülmeyecekler.
Adetimizdir, yaparız çünkü. Yüzüne belli etmesek de.
Kendisine de iş düşüyor spikerin. Göğsünü gere gere çıkıp haberleri okuyacak. Bir kadının kocasının ya da sevgilisinin yanında iç çamaşırıyla hatta çıplak gezmesinde bir tuhaflık yok çünkü.
Dikkatinizi çekmiştir... Kadının adını anmadım hiç. Dilim varmadı. Sanki karşı tarafın amacına hizmet etmiş gibi olacaktım. Öyle bir his.
Görüntülere de bakmadım hiç.
Kendimce protesto ediyorum durumu.
O malum tecavüz görüntülerine de bakmamıştım.
Aksi, ahlaksızlarla işbirliği yapmak gibi geliyor.
Keşke siz de bakmasanız.
Yanlış anlamayın, ortada kadınlar açısından utanılacak bir durum olduğundan değil. Hırsızlıktır yapılan şey. O görüntüler çalıntıdır. Neden alıcı olayım?
Son olarak, hadi bizden geçti ama sahi siz kiminle evleneceksiniz kızlar?
Paris tuvalette
Paris Hilton hapishanede hiçbir şey yiyip içmiyormuş.
Kocaların bile fırsat kolladığı, hatta fırsat yarattığı şu hayatta...
Üstelik karıları Paris Hilton değilken...
İyi para eder elbet Paris Hilton’un tuvaletteki fotoğrafları.
Basın kapışır.
Zira "Paris Serisi"nde eksik olan bir bu bölüm kaldı...
"Paris Tuvalette"
İnsan haline şükrediyor. Hayatta özgürce çişini yapamamak da var demek.
Aslında sıradan birinin bile, evdeki herkesi, konuyu komşuyu kollaması lazım artık.
Sapıklar ünlü ünsüz ayırmıyor çünkü.
Ve herkes sapık olabiliyor.
Gittikçe ilkelleşiyoruz. Cilalı Taş Devri’ne doğru bir gidiş var.
"Ama teknoloji" diyeceksiniz...
Peki, "İnternetli Taş Devri" olsun o zaman.
MIŞ MUŞ
Şekeri kesmek on yıl gençleştiriyormuş. Bizim estetik harikalarının nur topu gibi bir yalanı daha oldu... "Sebze yedim", "Pozitif düşündüm", "Krem sürdüm", "Şekeri kestim."
Konya Ovası kurumuş. "Siz sağ ben selamet" diyeceğim ama onun yerine helalleşsek daha iyi olacak galiba.
Güney Kore’de "yaşı biraz geçkin ve kısa boylu" kızını evlendirmek için gazeteye ilan veren milyoner babaya 4 günde 200 damat adayı başvurmuş. O şimdi servi boylu bir taze.
İngiltere’de ünlü bir hakim teşhirci çıkmış. Doktor hastalanmaz diye bir şey var mı?