ASHLEY yüzünden dünya ikiye bölündü. Yani herhalde bölünmüştür, biz bölündük en azından.
Ama tam ortadan değil. "Çoğunluk" ve "azınlık" olarak.
Ashley’nin kim olduğunu bilmeyen kaldı mı? Hani şu andaki gerçek yaşı 9, zeká yaşı 3, beden yaşı ise ailesinin üç yıl önce yaptırdığı birtakım tıbbi müdahalelerle 6’da kalan ABD’li çocuk...
"Çoğunluk" aileyi şiddetle kınadı. "Biz olsak asla yaptırmazdık" dedi.
Bir avuç insan ise "Olabilir" dedi.
"Olabilir" diyenlerin söylemek istediği daha da ötesi aslında. Fakat öteki taraf durumu "vahşet", "dehşet", "cinayet" olarak değerlendirince, onlar da ne yapsınlar korka korka "Olabilir" diyebildiler ancak.
Aslında "çoğunluk"un içinde de Ashley’nin ailesini onaylayanlar olduğunu düşünüyorum. Aynı olayla karşılaşsalar Ashley’nin ailesi gibi davranmak isteyeceklerini... Ama neticede yine de onların yaptığını yapamayacaklarını düşünüyorum.
Çünkü kimse aklın peşinde değil.
"Çoğunluk"un peşinde herkes.
Meşhur "sürüden ayrılmayı göze alamama" hali. Oysa aklın peşine takılanın yolu Ashley’nin ailesinin yanına çıkar gibime geliyor.
***
Ashley hasta.
İyileşme ihtimali olmayan bir hastalığı var. Zekásı daima 3 yaşında kalacak.
Tıbbın bir görevi de hastanın artık geri dönüşü yoksa, kalan ömrünü mümkün olduğu kadar kaliteli yaşayabilmesini sağlamak değil midir?
Ashley’ye yapılan tam da budur.
Karşı çıkanlara sormak lazım... "Sizin hiç kucağınızda taşımak, altını bağlamak zorunda olduğunuz 40 yaşında bir hastanız oldu mu?" 3 yaş zekásında olacak ama aynı zamanda.
Fiziksel zorluğu bir yana bırakalım, bir ana-baba için gözünün önündeki "yetişkin bebek" ne acıklı bir durumdur kimbilir.
Asla idrak edemeyeceği bir büyümenin ne faydası olacaktı Ashley’ye?
Hakmış!
Hakkın bir faydası olmalı hak sahibine.
Büyümek sadece hayatını zorlaştıracaktı Ashley’nin. Zaten bir yanıyla hep çocuk kalmayacak mıydı?
O artık daimi çocuk.
Zaman zaman hepimizin istediği şey...
Hep çocuk kalmak.
Evet, zor karar, kabul ediyorum.
Ama çok akıllıca.
Yirmi sene sonraki iki durumu mukayese etsenize kafanızda bir...
MIŞ-MUŞ
Baykal, "Eşim susarak konuşuyor" demiş.
"Konuşarak konuşmayan"ı bol memlekette enteresan durum tabii.
*
Tesadüfen bulunan kadın Viagra’sı 2009’da piyasadaymış.
2009’a kadar tüm sevişmelerimiz orijinaldir!
*
Erkek hemşireye "hemşir" denecekmiş.
Fakat yurdum insanı için onlar her zaman "Hemşiranım" olacaklardır.
*
Baykal, "Sosyetik bir aile olmak istemiyoruz" demiş.
Hayırdır, "Olcay Hanım’ı al, Reina’ya gel" diyen mi oldu?