Gerçi bilmiyorum var mı böyle bir kurs... ‘Güzel Konuşma’yı duydum ama...
Cumartesi günü yine baktım, bu sefer ‘tescilli’ sözcüğü ‘teselli’ olmuş.
Demek yazıyı dizen arkadaş uzun uzun inceledi ‘teselli’de karar kıldı.
Bu yine iyi.
Bazı sözcükler hiç yok.
Bakıp bakıp bir şeye benzetemeyince yok saymayı tercih etti demek.
Aslında benim yazılar için kadroya bir eczacı alsa gazete... Onlar reçetelerden alışkındırlar...
Hayır ‘iki sözcük’ deyip geçmeyin, yazının manasını değiştirmeye yetiyor. Ya da konunun havada kalmasına.
‘Bu devirde yazını güzelleştirmeye çalışacağına bilgisayar kullan, sen de rahata kavuş, gazetedekiler de!’ diyeceksiniz.
Haklısınız.
Haklısınız da ben tam tersine, teknolojide daha da gerilere gitmeye niyetliyim.
Cep telefonuyla vedalaşmayı düşünüyorum mesela. Hakikaten faydasından çok zararı dokunmaya başladı zira.
Tamam, özel numaraları cevaplamıyorum.
Fakat her seferinde numarası görünmeyen kaç kişi varsa yakınlarımdan, hepsini bir bir arıyorum.
Ve elbet kural bozulmuyor, (kural, aradığın şey her ne ise en son baktığın yerde bulmak) en son aradığım kişide tutturuyorum arayanı.
Böyle her seferinde yirmi kişiyi arayınca her ay bir ev peşinatı kadar fatura ödüyorum haliyle.
Hani telefonu atıp bir helikopter kiralasam, konuşacağım kişiye bir uçup gidip diyeceğimi deyip dönsem daha ucuza gelecek.
* * *
Fakat bankacılık işlemleri için teknolojiyle barışmam şart galiba.
Böyle yok farz etmekle olmayacak.
Aksi halde memurun birinin ‘Ne geldin hanım!’ diye bağırması yakındır. Öyle bakıyorlar insanın yüzüne.
Böyle bir muameleyle karşılaşırsam ne derim diye düşünüyorum bir süredir. Lakin şöyle etkili bir şey bulamadım.
‘Sizi düşündüğümden... Bu internetten şeyttirme çok ileri giderse sizin sayınızda da bir azaltılma durumu ortaya çıkabilir, ondan korkuyorum’ desem inanırlar mı acaba?