TÜRK Edebiyatı’nın prensi Tuna Kiremitçi, İclal Aydın’la evliliğinin edebiyat dünyasını, boşanmasının ise magazin dünyasını kızdırdığını ifade etmiş Vatan’daki köşesinde.
Bu iddia üzerinde biraz durmak isterim doğrusu. Anlamadığım birkaç nokta var çünkü. Hani yüksek sesle düşünüp sorular sorarsam belki anlarım umuduyla...
Edebiyat dünyası, Tuna Kiremitçi’nin İclal Aydın’la evlenmesine neden kızsın?
Her şeyden önce böyle bir gelenek var da bizim haberimiz mi yok?
Yani daha önce de mensuplarının evliliklerini onayladığı ya da onaylamadığı olmuş mu edebiyat dünyasının?
Ne yani, dışarıdan kız almak yasak mı o dünyada?
Hem Tuna Kiremtçi kendisinin edebiyat dünyasının içinde (ifadesinden bu anlaşılıyor), İclal Aydın’ınsa dışında olduğuna nasıl karar verdi acaba?
Geri döndüğü ilk eşinin gönlünü almanın yollarından biri olabilir mi bu saygısızlık?
Ha, Tuna Kiremitçi belki de edebiyat dünyasının, İclal Aydın’la evlenmesine değil de iki "birinci" arasına bir "ikinci" sıkıştırmasına kızdığını anlatmak istiyordur.
Fakat benim bildiğim edebiyat dünyası, yazarların gönül işleriyle ilgilenmez. Ne bu, ne öteki türlüsüyle. Dolayısıyla kimseye kızmaz. Kızsa Názım Hikmet’e kızardı.
Ha, bakın şu olabilir ama:
Tuna Kiremitçi dergilere sevgilisiyle ya da karısıyla artistik pozlar veren ilk yazar olduğundan edebiyat dünyası ve de okur dünyası bir şaşkınlık geçirmiştir.
Diyeceğim, edebiyat dünyasıyla arasında bir sorun varsa, sebebini bir daha düşünmesi iyi olur Tuna Kiremitçi’nin.
Gelelim magazin dünyasının "kızgınlığı"na...
Magazin dünyası, iki popüler insanın boşanmasına kızmaz, tam tersine iş çıktı diye bayram eder.
Nitekim az işlememiştir konuyu.
* * *
Aynı yazıda, arkadaşlarının kendisine neden köşe yazdığını sorduklarını da ifade ediyor Tuna Kiremitçi. Bunun doğru cevabı, "Pakize Suda’yla, Seda Sayan’la dalaşmak için" olabilir mi acaba?
Bakın edebiyat dünyası bu gibi şeylere de takmış olabilir. Bu da ilk oluyor çünkü. Daha önce misal, Orhan Pamuk’un Seda Sayan’a laf soktuğunu duydunuz mu hiç?
Bana gelince...
Nasıl olduğunu anlamadan Tuna Kiremitçi’yle aramızda bir husumet oluştu. Oysa gazetede İclal Aydın’ın "İki gamzeli edebiyatçıyız" dediğini okuyunca bunu tiye alan bir yazı yazmıştım sadece. Onlar da iki köşeci olarak takdir ederler ki duymazdan gelinecek bir söz değildi.
Yoksa ikisinin de ne şahsına ne yazarlığına bir laf etmiştim.
Fakat Tuna Kiremitçi’nin içine işlemiş olmalı ki söz konusu yazısında bana da dokundurmuş.
Ne yapalım... Karşılıklı dokunduracağız artık.
Edebiyat dünyasına benden söylemesi, Tuna Kiremitçi’den hayır beklemesin bundan böyle.
O, bizden biri oldu.
MIŞ-MUŞ
Evde patron kadınmış.Bu iyi haber. Bir de kötü haberim var kızlar, Türkiye’de değil, ABD’de.
Erdoğan, Baykal için "Yaşı 70 oldu ama hálá etik yok" demiş.Etik yaşta değil baştadır!
ÖSS’de 27 birinci çıkmış.Biraz güzellik yarışmaları gibi olmuş; sempati güzeli, şampuan güzeli derken taçsız kız bırakmazlar ya hani...