Polonya’da öyleymiş. Cumhurbaşkanıyla iktidar partisinin genel başkanı ikiz kardeşmiş.
Her zaman halinize şükredeceksiniz!
Her durumun mutlaka daha beteri vardır şu hayatta!
***
Tabii tersinden de söz edilebilir. Yani Sezer’in iktidardaki ikizinden.
Artık hangi halde memleket tadından yenmez olurdu bilmiyorum, ona siz karar verin.
Ben sadece yaşanacaklar hakkında tahminde bulunmak suretiyle size yardımcı olabilirim.
Misal biri iktidarda, biri Çankaya’da, ikiz Sezer’imizin olması halinde...
Cumhuriyet Bayramı resepsiyonları yine ‘eş’siz gerçekleşirdi gibime geliyor.
Yalnız bu sefer ‘türban’ durumundan değil, ‘elti’ durumundan.
Bilirsiniz ‘Elti gemisi yürümez’ derler. Daha birbirini çekebilen iki eltiyi tarih yazmamıştır. E, bizimkilerin ‘anlaşabilen ilk elti’ olma ihtimali yüzde kaçtır?
Bence sıfır.
Zira biri ‘first lady’ öteki ‘third lady’. Buyurun kafadan nispet ve kıskançlık sebebi!
Polonya’daki ikizlere halk ‘İkiz Ördekler’ diyormuş.
‘Eş’siz İkizler’ nasıl?
Ya da Cumhurbaşkanımızın malum mütevazılığından hareketle ‘Migros İkizleri’ de olabilir.
‘Veto’ sözcüğü sözlüklerden çıkar, Çankaya ‘Tasdik Müdürlüğü’ne dönerdi. (Demirel’in kulakları çınlasın! Cumhurbaşkanlığı boyunca aksini ispat için elinde Anayasa, habire cumhurbaşkanının yetkilerini anlatmıştı.)
‘En büyük resepsiyon’ 29 Mayıs’a kaydırılır, fakat bu sefer ‘eş’li olurdu. Ancak eşler kutlamayı Köşk’ün ‘harem’ bölümünde kına gecesi şeklinde yaparlardı.
Başka ne olabilirdi diye düşünüyorum...
Ha, olan başbakanın hazır giyimci refikine olurdu. Zira 4 yerine 8 çocuğu ABD’de okutmak durumunda kalırdı.
İkizleri aramızda nasıl anardık?
Mesela ‘Dubai İkizleri’?
MIŞ-MUŞ
Bakan Nimet Çubukçu, ‘Her yurtta çocuk muhbirim var’ demiş.
Çocuktan al haberi!
*
Erdoğan’a göre Fransa’daki olayları türban yasağı fitillemiş.