Devrim

"BU mu olmalıdır yani gündem" diye diye, beğenmeye beğenmeye, netice olarak herkes en az bir kere yazmış bulunuyor Pınar’ı.

Bu durumda kendisini nasıl hissediyordur acaba kahramanımız?

"Önemli" herhalde.

Önemli ama hakikaten.

Son devrimcilerden!

Zaten bir Atatürk kadına hak ettiği değeri vermişti, bir de işte Pınar çıktı!

Gerçi kendisi farkında değil.

"Devrim" deseniz kulağına, "Genç mi bari?" diye sorabilir.

Kim genç mi?

Devrim diye biri!

***

Neyse artık açtığı kapıdan gireceğiz tabii.

Ayağımıza gelmiş devrimi tepecek halimiz yok!

Sahip çıkacağız devrime!

Ben şimdiden bir sevgili edindim, ikinciye bakıyorum.

Devrimde en az üç kişi olacaksınız biliyorsunuz.

İki erkek bir kadın.

İşte bu ikinciye bakıyorum ki devrimde benim de bir tuzum olsun!

***

Fakat tabiat ana mı desem, kromozomlar mı, her neyse kendisini bir ayar etmesi lazım.

Neden derseniz, mevcut kadın-erkek nüfusunda, kadının, iki, üç erkek temin etmesi zor oluyor. Piyasaya erkek nüfuz sürülmesi lazım ki kadın kısmı rahatça devrimini yapabilsin!

Aslında devrim işini Pınar’a bırakmamızın nedeni de bu!

Hammadde teminini beceremedik!

Pınar ne yaptı ne ettiyse... Hammaddenin iyice ham oluşuna falan bakmadı, ondan belki.

Hem yılmadı kızcağız.

Çünkü devrim dediğiniz öyle bir kerede olmaz!

Bir kere herkes yapabilir.

Ama bu, devrim olmaz.

"Aldatma"yla "devrim"i karıştırmayın lütfen!

Devrim sayılması için arka arkaya şey edeceksiniz ki toplumun kafasına dank etsin, işte içlerinden biri de çıksın "Bu devrimdir" desin!

***

Şimdi ne olacak...

Devrimlerin bir neticeye varmış olması için toplum tarafından benimsenmesi şart. Atatürk şapkayı bir tek kendi takmakla kalsaydı misal...

Benimseyeceksiniz!

Kızcağız kaç senedir uğraşıyor bakın sizin için!

Helak oldu devrim yapmaktan!

MIŞ-MUŞ

Denizlerimiz can çekişiyormuş.

Yaralı at misali kurtarılmasına az kaldı, merak etmeyin!

*

Depremde binalarının çökeceği kesin olan Zeytinburnu sakini "Buralardaki binalar aslan gibi" demiş.

E, aksi bir şey söylememiş, yıkılan bina adamı aslandan beter paramparça etmez mi?!

*

İstanbul’da yapıların yüzde 80’i ruhsatsızmış.

Peki ruhsatlı binayla ruhsatsız bina arasındaki farkı bilin bakalım! Ben söyleyeyim, rüşvetin verildiği makamlar farklıdır.
Yazarın Tüm Yazıları