Çocuk annenindir

HASTANEDE Furkan’ların, Aleyna’ların, Duru’ların katında yattık.

İyi de oldu.

Moral buluyor insan.

"Yeni doğan" odasına bitişikti odamız. Üçü gitti beşi geldi bebeklerin.

Yani Türkiye "çalışıyor" arkadaşlar!

Durmayan, yavaşlamayan, modası geçmeyen, sonu gelmeyen bir tek bu kaldı galiba. Baksanıza kış bile yok oldu hayatımızdan. Haninin kışı bu sene "hormonlu sonbahar" olarak geldi geçti.

Uzatmayayım, annemin hastalığı vesile oldu, taze anne-babaları yakından gözleme fırsatı buldum.

İkisinin durumunu birer kelimeyle ifade etmek gerekirse "anneler gazlı, babalar kameralı" diyebilirim.

Evet, bebekler yerlerini gaza terk etmek suretiyle çıkıyorlar annelerinin karnından. Koridorda gezinen annelerin karnına bakarak doğum yapıp yapmadığını anlamak mümkün değil. Yok yok, mümkün. Daha şiş olan doğum yapmış, gazını gezdirmekte oluyor.

* * *

Sahi bu gaz mevzuu hallolmadı gitti. İnsanoğlu 150 yaşına kadar yaşamanın yolunu buldu (Fakat şansa bakın ki dünyanın sonu geldi) gaza çare bulamadı.

Sadece ameliyat sonrası değil, genelde bir gaz sorunu var insanoğlunun. Belki de yalnız bizim bünyemize has bir durum, bilmiyorum. Zira bir eliyle karnını ovuşturup öteki eliyle soda şişesini ağzına diken turiste rastlamadım hiç. Fakat memleketimizde, her televizyonun karşısında, bu pozisyonda en az iki kişinin oturduğunu görmenin mümkün olduğunu düşünüyorum.

İşte üstüne bir de ameliyat binince... Doğumla ameliyatın ne ilgisi var demezsiniz herhalde. Sizin de malumunuzdur ki sezaryen Allah’ın emri oldu adeta. Hani tarlada sancısı tutan köylü kadının bile yanındakilerce sezaryene tabi tutulduğuna inanıyorum artık.

Hastanede kaldığımız bir hafta boyunca bir tek normal doğuma şahit olduk ki onu da hiçbirimiz normal karşılamadık. Babanın doğumu ucuza getirmeye çalıştığından tutun da annenin mazoşist olma ihtimaline kadar türlü yorumlarda bulunduk.

* * *

Şimdi esas konuya geçiyorum.

Başta dediğim gibi, anne ve babaları yakından gözleme fırsatı buldum ve bu, bana şunu gösterdi ki çocuk annenindir.

"Nereden, nasıl çıkardın?" derseniz...

Hangi odaya başımı uzatsam "anne"yi hemen gördüm, fakat "baba"yı seçemedim kalabalığın arasından.

Elinde kamerayla gezenin baba olma ihtimali yüksekti elbet, ama onlardan bazılarının amca, dayı ya da yakın arkadaş olma ihtimali de yok değildi.

Bu benim için yeterli sevgili okurlar. Fakat konuyu gerekirse daha uzun tartışabiliriz bir gün.

MIŞ-MUŞ

Masaj yapan kumaş üretilmiş.

İnsanoğlu illaki bir taşla iki kuş vuracak.

İngiltere’de yapılan bir araştırmada, kadınların eşlerinden ziyade kedilerinin fotoğrafına bakarken daha çok heyecan duydukları ortaya çıkmış.

Bakmışsınız yarın köşelerde kadın-kedi meseleleri!

Genç çiftler cinsel sağlıkta bilgisizmiş.

Çocukluğunuzda okul kapısındaki turşucuyu düşününüz... Tükettiğiniz bardak bardak turşu sularını... Hangi koşullarda yapıldığı, sağlıklı olup olmadığı umurunuzda mıydı?
Yazarın Tüm Yazıları