Şükrü Kızılot’un köşesinde "Kaynanam heyecanlandı" diyordu bir okur.
Dul ve tekrar evlenmeye yanaşmayan kaynana, evlendiği takdirde devletin, kendisine "çeyiz parası" adı altında toplu bir para vereceğine dair duyum alınca "sanki evlenecek gibi" olmuş.
Okur da kaynanasının mürüvvetini görme hevesiyle (katiyen başından gitsin diye değil!) "Bize bir müjdeniz var mı?" diye soruyor Kızılot’a.
Konumuz duyumun doğru olup olmadığı değil gerçi ama merak edenler için Kızılot’un cevabını ileteyim. Evet, okurun kaynanası 1 Ocak 2007’den itibaren evlenirse 12 aylık çeyiz parası alabilecekmiş.
Gelelim konumuza...
Bunu okuyunca bu topraklardaki bütünevlenmeler geldi aklıma. "Hakiki evlilikler bütün evliliklerin yüzde kaçını oluşturur?" gibi bir soru mesela.
Yani tarafların "Onsuz olamam" hissine kapılarak gerçekleştirdikleri evlilikler, şu aşağıdaki nedenlerle yapılan evlilikler içerisinde ne kadar yer tutar?
Misal askere gitmek gibi sırf vakti geldiği için yapılan evlilikler...
"Annemler (Birinci "e" açık okunacak!) istediği için" yapılanlar.