Savunmamı istediğiniz kişiyi maalesef savunamam. (Aslında konuya hiç değinmemek suretiyle savunmuş sayılıyorum, bu da var.)
Nedenine gelince...
Tam da o sizin belirttiğiniz arkadaşlık yüzünden. Yakın arkadaşlar birbirlerini çok yakından tanırlar takdir edersiniz ki... Bu durumda bakmışsınız savunayım derken kalemim aksi yöne doğru gidivermiş. Serde dobracılık var ya...
Onun için en iyisi sonsuza kadar susmak. Arkadaşlık adına.
* * *
Turhan Çakır
"İnanın siz cumhurbaşkanı eşi değil bizzat cumhurbaşkanlığına layıksınız. Şayet cumhurbaşkanını halk seçsin derlerse ve Abdullah Gül’ün karşısına da sizi çıkarırlarsa benim oyum kesin sizindir. Gönül rahatlığıyla adaylığınızı koyabilirsiniz."
Yaşasın!
Bir oy bir oydur. Fakat benim "Bülent Ecevit" sorunum var.
Ama burası Türkiye... Bakarsınız dışarıdan bir üniversite diploması uydururum!
* * *
Mehmet Timurlenk
"Sizler konuşun konuşun ama kervan yürür! Cumhurbaşkanını halk seçecek, demokrasi yerini bulacak! Az kaldı. Artı, bir müjde daha vereyim size, başbakanı da halk seçiyor, siz halkı temsil etmediğiniz için başbakan da sizin istemediğiniz birisi, yani Tayyip Erdoğan olacak! Sizler konuşun durun öyle. Ha, bi de 23 Temmuz sabahı soğuk su içmeyi ihmal etmeyin ha!"
Temmuz ayında sıcak su içecek halimiz yok Mehmet Bey! İçeriz buz gibi suyumuzu.
İçeriz de... Siz ne diyorsunuz Allah aşkına?
* * *
Nilgün Möller
"Bugünkü yazınıza bayıldım, bayıldım... Taşı öyle bir gediğine koymuşsunuz ki... Hoş bu sizin bir özel yeteneğiniz zaten, lütfen yöneticilere söyleyin size gazetede daha büyük bir köşe, hatta mümkünse bir sayfa ayırsınlar. Biz de doya doya okuyalım. Selamlar, sevgiler."
Hayhay! Fakat siz de bana Lape’den mi olur artık, Balıklı Rum’dan mı, bir oda ayırtırsınız.
"Taşı gediğine koydun" diyorsunuz ama aynı yazıyla ilgili sizin gibi düşünmeyenler de var. Bakınız bir sonraki e-posta.
Not: Nilgün Möller, Hayrünisa Gül’ün haksızlığa uğradığına dair benden yazı talep eden bir okuruma cevap mahiyetinde kaleme aldığım "Demokrasi Demokrasiye Karşı" başlıklı yazıdan söz ediyor.
* * *
Cengiz Doğan
"Bir insan bu kadar kıvırır, açıkçası kınıyorum sizi. Ya göz göre göre sırf başı örtülü diye kadınlara yapmadıkları kalmadı. Güya kadın haklarını koruyacaksınız. Birçok kadın başörtüsünden dolayı okuyamıyor, bunlara hiç itirazınız yok. Ne bileyim insanın aklına kötü kötü şeyler geliyor, bu nasıl oluyor göz göre göre. Ben bunu ne komünist, ne sosyalist, ne demokrat, ne de laik düşünceye sığdıramıyorum. Lütfen söyleyin, yanlış yanım varsa ben de rahatlayayım."
Önce uygarlığınızdan ve onun getirdiği üslubunuzdan dolayı teşekkür ederim size. Aslında olması gereken şey bu ama bu tip konularla ilgili tepkiler küfür eşliğinde geliyor nedense.
Şunu hemen belirteyim, benim hak hukuk savunuculuğu gibi bir misyonum yok. İşim daha ziyade olanı biteni tiye almak. Sadece karşı olduğum şeyleri değil, gerektiğinde inandıklarımı da, kendimi de. Hepsi bu.
Bunu yaparken bazen Nilgün Möller’ler taşı gediğine koyduğumu söylerler, bazen de Cengiz Doğan’lar.
MIŞ-MUŞ
Yaşar Nuri Öztürk, "Mitingler haramdır" demiş.Bir tek bu açıdan bakılmamıştı.
Muhalefet tarafından yolsuzlukla suçlanan ve istifası istenen Japon bakan intihar etmiş.Bizde iyi ki böyle bir eğilim yok, 6 ayda bir erken seçim gerekebilirdi.
Uzayda tatile az kalmış."Mekik Tur", "Boşluk Turizm".