Paylaş
SAYIN Sinan Akça,
Çetin Altan'la aynı büyüklükte bir gazetede aynı unvanla yazmayı nasıl bulduğumu soruyorsunuz.
Durum sizin işaret ettiğinizden daha vahim aslında. Zira Hürriyet en büyük gazete. Buna ne diyeceksiniz?
Gelelim aynı unvanla yazma meselesine.
Bütün doktorlar aynı unvanla iş görüyor. Avukatlar, mobilyacılar, mimarlar, şarkıcılar da. Ancak her birinin niteliği ayrı. Yani unvanımızın ne olduğu pek önemli değil. Bize de ‘‘köşe yazarı’’ denmesi Çetin Altan'ın değerini düşürmez. Aksine belki de kıyaslama yapılmak suretiyle kıymeti daha çok anlaşılır. Gerçi Çetin Altan'ı onunla bununla karşılaştıracak bir densiz var mıdır bilmiyorum ama...
Ayrıca, bu sorunun muhatabı Çetin Altan olmalıydı. Sizin fikrinizce mağdur durumda olan o olduğuna göre...
* * *
Sevgili Cem Ener,
Yaşının küçük olması nedeniyle sitenden söz edilmesi isteğini geri çevirmiyorum. Yoksa burası reklam panosu değil.
‘‘www.cemener.net’’.
Tamam mı?
* * *
Sevgili Zeynep Sert,
Erkeklerin kadınları çiçeğe benzetme nedeninin, soldurup çöpe atarak yerine tazesini koyma isteklerinden kaynaklandığını hiç düşünmemiştim. Yani ben bile bu kadar art niyetli değilim. Aklına sağlık.
* * *
Sevgili Zeynep Ergin,
Günde 5 gazete okuyup da en çok Serdar Turgut'la beni beğeniyor olmanı burada belirtmekten aldığım hazzı tahmin edersin. Umarım herkes okur bu satırları. Her ihtimale karşı bir dahaki ‘‘Cevap Veriyorum’’ köşesinde tekrar yayımlayacağım.
* * *
Sevgili Duru Deniz,
Tanışma isteğini anladım da, ‘‘Kim 500 Milyar İster?’’ yarışması için yardımı anlayamadım.
Ne yapabilirim senin için?
Beraber gidelim de senin yerine düğmeye ben mi basayım?
Soruları mı çalayım?
Seyircilerin arasına oturup sufle mi edeyim?
Kenan Işık'la fingirdeyip sana tüyo vermesini mi sağlayayım?
Diğer şıklar için söz veremem ama Kenan Işık'la seve seve cilveleşirim. Pek hoş adam.
* * *
Sevgili Seyran,
İsteğini aynen yayımlıyorum.
‘‘Gazetelerde kadınlar için çıplak veya yarı çıplak erkek fotoğrafı konmasını istiyorum.’’
Bunu daha önce Ertuğrul Özkök'e de bildirdiğini, ama bir netice alamadığını belirtiyorsun. Eğer bu konuda umumi bir arzu olsaydı eminim göz ardı etmezlerdi. Lakin tahminime göre, senden başka kıllı baldır bacak görme isteğiyle yanıp tutuşan yok.
Benim seni anlayacağım konusundaki tahminine gelince...
Evet, haklısın.
Seni anlıyorum ve diyorum ki: ‘‘Sapıklığın lüzumu yok Seyran.’’
MIŞ-MUŞ
Ebru Şallı, ‘‘Sinemada Türkán Şoray gibi kalıcı olmak istiyorum’’ demiş.
Seyirci olarak mümkün tabii.
*
Sinan Çetin, ‘‘Kadir'e eteği ben giydirdim’’ demiş.
Bu etek mevzuu da yılan hikáyesine döndü.
*
Demet Şener, ‘‘Peşimde koşan erkekler bir gün için bir Ferrari'yi gözden çıkarıyorlar’’ demiş.
Bir de küçümsersiniz bu kızcağızları; hanginiz otomotiv sektörünü böylesine canlandırmaya muktedirsiniz?
*
Ecevit, ‘‘Korkmayın’’ demiş.
Kemal Derviş, ‘‘Cesur olmalıyız’’ demiş.
Yeni ekonomik programın sloganları.
*
Erbakan, hacdan 18 bidon zemzem getirmiş.
Yarın ‘‘Zemzemle yıkandım’’ diye çıkacak karşımıza.
*
Kayısı her derde devaymış.
Yalan! Ben denedim, doları düşürmüyor.
Paylaş