Cevap veriyorum

Deniz Toros

‘Yazdıklarınıza katılıyorum. 3. kişi bir birlikteliği yıkamaz. O birliktelikte gitmeyen bir şeyler var ki ilişki bitmiştir. Murathan Mungan diyor ya ‘Giden değil kalandır terk eden.’

(...) Kimse geride bıraktığı ilişki için mücadele vermek zorunda değil ama bir ilişki bitiyorsa biraz usturuplu olmalı değil mi? Hiç kimseyi zorla sevemezsiniz ve bedeniniz size aittir, ancak bu içinizdeki taze coşkunun hoyratlığı, kısa/uzun bir zaman dilimi paylaştığınız insanın duygularını örselemek için yeterli sebep olmasa gerek.’

İyi söylüyorsunuz da... En nazik cümlelerle artık yollarını ayırmaları gerektiğini anlatan eşine ‘Hakikaten çok usturuplu yaklaştın’ diyen ve de sessizce ilişkiyi bitiren birini ne duydum ne gördüm. Seviyeyi aşağı çeken, daima, giden değil kalan oluyor.

***

Diyet Uzmanı Rukiye Karadayı

‘(...) Yeme kültürümüzü (Yemek kültürü değil) geliştirebilirsek, ne kilo alırız ne de aldığımız kiloları vermekte zorlanırız. Önüne gelen bir diyet reçetesi atıyor ortaya. Oh ne álá, tüm kilo sorunları çözüldü! Oysa diyet kişiye özeldir. Herkesin bir yeme alışkanlığı, kendine özgü bir damak zevki vardır. Ayrıca bilinen veya bilinmeyen ve kiloyu etkileyen bir sağlık sorunu da olabilir. Ya da sorunu özel yemek yemesini gerektiriyordur. Bütün bunların üzerine o kişinin psikolojik durumunu, sosyal yaşantısını da koyun. Birine verdiğiniz diyet sizce diğerine uyar mı?’

Uymaz. Ama maalesef gazetelerde ‘umuma açık’ diyet reçeteleri yayınlanıp duruyor. Diyet reçetesi enflasyonuna rağmen çoğu kişinin obezlikle arasında bir dirhem yağlık mesafe kalmasının nedeni bu demek. Ama bu böyle sürüp gidecektir. Biz komşuya iyi geldi diye en ağır kalp ilaçlarını bile doktora falan danışmadan yutan insanlarız.

***

Mustafa Fotumacı

‘Hiçbir evlilikte ne aşkı ne de cinsel heyecanı sonsuza dek sürdürmek olanaklı değil. Salt aile kavramı bizi artık tatmin etmeye yetmiyorsa, bu durumda evlilik kurumunun kendisini sorgulamaya başlasak fena olmaz. Zinayı yasaklamaktansa evliliği yasaklayalım ve insanlığı bu baş belası koşullardan kurtaralım.’

Zaten sorgulama başladı da... Artık ne zaman hüküm giyer bilinmez. Biz göremeyiz herhalde. Ama ‘yasaklamak’ deyince orada biraz duralım. Bir yasağa karşı çıkarken başka yasaklar önermemiz biraz tuhaf olmaz mı?

***

G.Ü.

‘Gösteriş olsun diye hayvansever pozuna girenleri anlatıyorsunuz. Kendimi bu tarz insanlarla ve gerçek hayvanseverler arasında görmeliyim diye düşündüm. Çünkü 3 sene öncesinde 7 yaşında ölen, Tanrı’nın bir lütfu gibi bana gelmiş cins bir köpeğim vardı. Şurada takıldım. Ben de onu gezdirirken üzerimize gelen sokak köpeklerini kovalıyor, korkutup kaçırmaya çalışıyordum. Çok vahşi olmasam da şiddet kullandığım da olmuştur. Ama köpeğim yanımda olmadığında evdeki kalmış yemekler elimde sitenin içinde saatlerce köpek aramışlığım da vardır...

Lütfen söyleyin, hayvanseverliğin hangi aşamasındayım?’

Vallahi ben de bilemedim sizi nereye koyacağımı. Şiddet var ama elde yemek sokak köpeği aramak da var. ‘Yer yer hayvansever’ denilebilir size. Ya da ne bileyim ‘Gel git akıllı’ gibi ‘Gel git hayvansever...’

Efendim, tabii ki şaka yapıyorum. Sizi kategorize etmek ne haddime!


MIŞ-MUŞ


Mutlu evliliğin sırlarını verdiği kitabı satış rekorları kıran, ABD’nin aşk gurusu Ellen Fein’i 16 yıllık kocası terk etmiş.

Böylece en son sırrı vermiş oldu: Mutlu evliliğin sırrı yoktur!

*

Bir eylül ayında korkulukları olmayan balkondan düşen, ertesi eylül üzerine kaynar su dolu tencere devrilen küçük Beyza, bu eylül de çöken briket balkon korkuluğunun altında kalarak hayatından olmuş ve böylece eylülle savaşı kaybetmiş.

Zavallı Beyza’cığın savaşı eylülle miydi yoksa çocuklarını ‘Saldım çayıra Mevlam kayıra’ zihniyetiyle büyüten ailesiyle mi?


Not: Haftaya cumartesiye kadar yokum. Topu topu 1 hafta. Sizin ‘1 ay’larınızın, hatta bazılarınızın ‘bütün yaz’ının yanında lafı bile edilmez.
Yazarın Tüm Yazıları