Al elinden telefonu, hattın öbür ucundakine sor nerede olduğunu...
Sonra o elinden telefonu aldığın adamı ya da kadını tut kolundan götür ötekinin yanına!
Sevişecekler mi, dövüşecekler mi ne yapacaklarsa yapsınlar!
"Tatilde ne gördün?" diye sorarsanız, "Elinden cep telefonu düşmeyen kadınlarla adamlar gördüm" derim.
Aslında 365 gün gördüğümüz bu.
Sokakta, lokantada, vapurda, konserde... Bedenler orada ama akıllar başka yerde. Ki elinden telefonu bırakan yok.
Öyle kısa haberleşmelerden bahsetmiyorum elbet. İş görüşmesi falan da yapmadıkları belli. Vücut dili denen bir şey var zira.
Tamam, insanın yürürken, arabada giderken, hatta çalışırken aklının başka yerde olmasını anlarım da arkadaşlarınla buluşmuş, eğlenmeye gelmişsin veya konserdesin ya da işte tatile çıkmışsın falan...
Yani istediğin, seçtiğin bir şeyi yapıyorsun... Fakat buna rağmen kerhen bulunuyorsun orada!
Tatil bedenini satın almış ama ruhunu asla!
Telefonun ucundaki kimse ve neredeyse ruh orada.
Hayır, bir-iki dakikalığına olsa anlarım...
Ne diyeyim...
"Allah sevenleri ayrı düşürmesin" diyeceğim ama Turkcell’e beddua gibi olacak.
* * *
Fakat bir yandan da cep telefonunun "ayırıcı" bir özelliği de yok değil.
Yani sonu ayrılığa varan kavgaları körükleyen bir şey aslında cep telefonu.
"Geri dönmedin", "Geç açtın", "Neden kapalıydı?", "Mesajıma cevap vermedin..."
Eskiden var mıydı bunlar?
Sabit telefon yalana imkán tanırdı...
"Ben çıkmışım sen aramışsın hayatım."
Şimdi "Tuvaletteydim" bile diyemezsiniz. Oraya neden telefonsuz girdiğinizin hesabını verirsiniz bir de.
Hatta havuz, deniz için su geçirmeyen cep telefonu kılıfları var, çok lazımmış gibi!
* * *
Diyeceğim, yaşını başını almışların dışında tatilin keyfini çıkaran yok. Herkes uzaktaki birileriyle meşgul.
Çift gelenler?
Onlar da öyle.
Zira çoğu aslında başka bir çiftin teki olarak bulunuyor orada.
Onların cep telefonuyla ilişkisi daha da acıklı.
Arayacaklar arayamıyorlar...
Yalnız kalmak için fırsat kolluyorlar...
Ötekini merak ediyorlar ama meraklarını gideremiyorlar...
Hem gözleri telefonda, hem çalacak diye korkuyorlar...
Bir sıkıntı, bir endişe, bir tedirginlik...
Tatil zehir neticede.
Diyeceğim şu ki, tatile çıkmak şart değil arkadaşlar!
Oturun o telefonun ucundakinin oturduğu yerde!
MIŞ-MUŞ
"Kocanın cebinden para almak" boşanma nedeniymiş.
Gelelim boşanmanın sonuçlarına... İlki "Kocanın cebinden para koparmak".
2007’de keneye 25 kurban verilmiş.
Ataları yapışıp kalırdı, zamane keneleri alıp götürüyor.