Brüt altı hafta SADECE altı hafta.

Ki 78 yılda yok sayılır.Yani bütün tantana aslında olmayan bir şey içinmiş.

Okumuşsunuzdur...

Almanya’da yapılan bir araştırmada, insanın ortalama 78 yıllık hayatı boyunca sadece altı haftayı sekse ayırdığı ortaya çıkmış.

Hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur.

Altı haftayı az bulmaktan ziyade, bu altı haftanın bizi dört bin elli altı hafta meşgul etmesini çok bulmaktan...

Ben şahsen 8 yıllık yazı hayatımın 7 yılını bu konuya ayırmışımdır mesela.

Durumumuz ‘Konuşmak bir ömür sürer sevişmek bir dakika’ şeklinde özetlenebilir demek.

Fakat çok da tuhaf değil. Misal, bir atlet sadece birkaç dakikada koşup bitireceği 100 metre koşusu için senelerce antrenman yapabiliyor.

Farkındaysanız bir çıkış noktası arıyorum. Dört bin elli altı haftaya bir máná katmaya çalışıyorum.

* * *

Bulaşık ve ütüye seksten fazla zaman ayırıyormuşuz.

En ağırıma giden bu oldu.

36 hafta.

Enteresan olan seksin tersine bu konuda kimsenin tek laf etmemesi.

Bulaşıkla ilgili kimin ağzından ne duydunuz... Birkaç damla sıvı deterjanla dağ gibi bulaşığın yıkanmasından başka...

Diyeceğim, kendimizi ha bire sevişiyoruz zannediyorduk, oysa ha bire bulaşık yıkayıp ütü yapıyormuşuz.

* * *

Bu altı hafta ‘brüt’ üstelik...

Altı haftayı da ayrıca büyüteç altına alsalar görecekler...

Bir kere bir haftası kadın kısmının tam o esnadaki ahret sualleriyle geçiyordur eminim.

‘Beni seviyo musun?’

‘Ne kadar seviyosun?’

‘Sonra sinemaya gideriz di mi?’

‘Annemi de seviyosun ama di mi?’

Olaydan kopup ‘Senden gelecek hayrı kendim tesis ederim’ diye banyoya koşan erkek vardır.

Bir de artık ‘kayıt’ meselesi var biliyorsunuz... Sevişmeler ana-babalarımızın sevişmesi gibi değil. Teknoloji girdi işin içine. Erkeklerin aniden ‘hatırasever’ olmalarından mıdır artık... Yoksa sürprizi sevmelerinden mi... Ki bir tek kameraya el sallatmaları eksik.

Her iki halde de işin orta yerinde kalkıp birtakım düğmelere, tuşlara falan basmaları gerekiyor tabii.

Düşün bunları altı haftadan, ne kalıyor?

Netice olarak ‘aslında sevişmiyoruz’ denilebilir.

MIŞ-MUŞ

Yeşim Salkım’la İlker İnanoğlu ‘Bebek istersek evleniriz’ demişler.

Artık bebeği çocuklarından isteseler iyi olacak.

Beşiktaş’ta ‘Çalımbay devri’ bitmiş.

Darısı bütün kulüplerimizdeki ‘Çalım devri’nin başına!

Kuş gribi Yunanistan’a gitmiş.

Neyse ki kuş gribi; kaplumbağa gribi olsaydı daha Edirne’ye varmasına yıllar vardı.
Yazarın Tüm Yazıları