Bazı günler gazeteleri açıp baktığımda bize hiç gerek olmadığını görüyorum. Hani sizi güldürmeye çalışıyoruz ya köşelerimizde...
Mesela, şimdi şundan daha komik ne anlatabilirim ben size?.. Kars’ın Arpaçay İlçesi’nde Kiraz Festivali düzenlenmiş. Fakat aksi gibi Arpaçay’da kiraz yok. Tokat’tan kasalarla kiraz getirtilmiş.
Bakarsınız kışa Antalya’dan portakal getirtip bir de Portakal Festivali yaparlar.
Belediye başkanı festival seviyor demek. Ama etrafa bakıp festivallik bir şey göremeyince... Bilmiyorum Arpaçay’ın nesi ünlü, festivale gelir bir şey değil herhalde.
Başkan bey meyvelerden en çok kirazı seviyor olmalı ki ‘Bari kiraz olsun’ demiş. Günün mana ve ehemmiyetine uygun olarak kulağında kiraz küpeyle fotoğrafı vardı.
Fakat akıllı adam. Olmayan bir şeyin festivalini yapınca baş sayfaya geçti. Kirazı ünlü Kemalpaşa’yla Yarımca’yı gördünüz mü hiç gazetelerde... Göremezsiniz. İlginç değil zira. Bu ise adamın köpeği ısırması gibi, ‘Kirazsız ilçede Kiraz Festivali.’
Aslında neden olmasın... Adım başı ‘Demokrasi Parkı’ açtık yıllarca... Park, anıt falan derken kendisi de geldi çok şükür. Çağırmak lazım demek. Bakarsınız yarın Arpaçay’da da dağ bayır kiraza kesmiş.
*
Mesela şuna da güldüm: Kayseri’de bir kadını kalp masajıyla hayata döndüren doktoru hastanın yakınları evire çevire dövmüşler.
Doktorun başında dört dikiş varken belki ayıp gülmek ama ne yapayım...
Yoğun bakım servisinin kapısını zorlamışlar, kavga ondan çıkmış. Acaba içeri girip ne yapacaklardı? Zeytinyağlı biber dolması yapıp getirmiş olabilirler mi? Tanrım o sevimsiz skeçler doğru mu yoksa?
Sorduğuma bakmayın, doğru olabileceğini biliyorum. Geçenlerde SSK hastanelerinden birine hasta ziyaretine gittim. Baktım karyolaların hepsi eski tip. Yeniler onbeş kişinin yükünü kaldıramadığından kırılıyormuş bir bir. Yok, bir yatağa onbeş hasta alınma durumu değil, ziyaretçilerin tamamının, ki ortalama bir hastaya onbeş ziyaretçi düşüyor, hastanın yanına ilişivermesinden.
Hastanelerinde ziyaret saatinden sonra personelin hasar tespitine çıktığı bir ülke daha var mıdır bilmiyorum.
Sırf yatağın döşeğin hasarı olsa... Rahim ameliyatından yeni çıkmış, yarı baygın kadının başına üşüşüp ‘Bu artık erkek oldu, kocası yeni bir tane alır’ diyorlarmış. Kadıncağız konuşamıyor ama duyuyor. Ateşi 41’e çıkıyormuş haliyle. Hani neredeyse mal kaybının yanında can kaybının da tespiti yapılacak.
Ya işte böyle arkadaşlar... Öteki Türkiye’de durumlar traji-komik. Gerçi nerede değil ki...
*
Peki Cüneyt Arkın’a ‘Nasıl olsa yaşlandınız, bizden farkınız kalmadı, gelin kadın kollarımıza başkan olun’ diyen kadına ne dersiniz?
Bir de bana erkekleri harcadığımı söylersiniz... Kadın bir cümleyle hem kadını hem erkeği harcamış. Hem de hakiki harcama. Hangimiz yarışabiliriz kendisiyle.
Ya şişmanlamış ya zayıflamışsınızdır
İsterse her gün görüştüğünüz biri olsun... Şu ikisinden birini mutlaka ama mutlaka duyuyorsunuz:
‘Şişmanlamışsın.’
‘Zayıflamışsın.’
Herkesin gözü hassas terazi mübarek, 300 gramı fark edecek... Bir kere de tuttursalar içim yanmaz. Zayıflamışsın dediklerinde şişmanlamış, şişmanlamışsın dediklerinde zayıflamış oluyorsunuz genellikle.
Dilimize pelesenk olmuş. Yoksa kimsenin hakikaten zayıfladığından falan değil. Bu da ‘Kendine iyi bak’ gibi bir şey işte... ‘Seninle çok ilgiliyim’ demeye getiren ama aslında laf olsun diye söylenen...
Tabii son senelerin modasıyla da ilgisi vardır. Kurtlar kuşlar bile diyette olduğundan haliyle gramaj vaziyetleri de önemli oluyor.
Bir de politikacı olanlarla pot kırmak istemeyen hassaslar var. Onlar bir orta yol bulmuşlar, ‘Seni iyi gördüm’ diyorlar. İfadenin ucu açık; artık iyilik zayıflamaktan mı geliyor, şişmanlamaktan mı...
Lafın gerisini siz tamamlıyorsunuz zaten.
‘Hıhı, biraz kilo aldım, toparlandım.’
Ya da,
‘Evet iyiyim, üç kilo verdim.’
Bakalım zaman daha ne geyikler gösterecek.
MIŞ-MUŞ
‘Kurusıkı’ tabanca üretiminde dünya lideriymişiz.
Tabancasız ‘Kurusıkı’da liderliğimizin ilan edilmeyişi ise henüz bu konuda araştırma yapılmamış olmasından.
Erdoğan ‘Fransa Cumhurbaşkanı kişisel dostum’ demiş. Evet, Kasımpaşa’da halı sahada maç yaparken tanıştılar.
Üniversite sınavında 32 bin 177 öğrenci sıfır puan almış. E normaldir; sınava hazırlanılan yıllar çocukların tam da bacak aralarını keşfettikleri döneme denk geliyor.
KKTC’de fuhuş sektörü patlamış. Ondan önce de kumar sektörü patlamıştı. ‘Yavru’muz kendini kurtardı çok şükür.