Bir demet çiçek yetmez

E, sevgililere akıl vermenin zamanı geldi yine.

14 Şubat’ta nereye gitsinler, ne giysinler, ne yesinler, ne dinlesinler, ne alsınlar, hatta nasıl sevişsinler... Dört koldan hizmet başladı.

Ben de boş duracak değilim bu hizmet yarışında!

Başlıyorum nitekim.

Ey sevgililer!

Dikkatli olunuz.

14 Şubat aslında ilişkiler için çok tehlikeli bir gündür!

Mesela, o güne kadar defalarca tekrarladığınız fakat ciddi bir sorun yaratmayan bir davranışınız Sevgililer Günü’nde affedilmez hataya dönüşebilir.

Diyelim buluşmalara hep geç gidiyorsunuz... Kasıtlı değil elbet, yolla zamanı denk düşüremeyenlerdensiniz. Fakat 364 gün sizi bu halinizle seven sevgilinizin, Sevgililer Günü’nde patlaması işten değildir.

Bir bakmışsınız ayrılmışsınız.

Bir de hediye, kutlama, şu bu konularında "beklentiler" büyük tutulduğundan "karşılaşılanlar" küçük gelir taraflara...

Yine bir bakmışsınız ayrılmışsınız!

Erkekler!

"Bir demet çiçek yeter" palavradır, sakın inanmayın!

Hayır, dağ başında herkesten uzak yaşıyor olsanız tamam da şu arkadaşlar yok mu...

Şöyle söyleyeyim, hani "Kişi refikinden azar" diye bir laf vardır... Yani, kısaca, kızlar içten içe "Sevgilisinin gözünde kim daha kıymetli" yarışına girmişlerdir aralarında. E, kıymet dediğiniz de parayla ölçülür bu devirde.

Diyeceğim, kızcağızı "küçük" düşürmeyin arkadaşlarının yanında!

* * *

Sevişmeyin!

Evet, 14 Şubat’ta sevişmeyin.

Yine şu beklentinin büyük olması durumu...

Siz o gün Sevgililer Günü olduğunu biliyorsunuz fakat esas sevişme hadisesini gerçekleştirecek olan bedeniniz, şuranız, buranız bundan haberdar mı? Beyniniz istediği kadar "Bu özel bir sevişmedir" diye sinyal göndersin, onlar her zamanki gibi olacaklardır.

Yani sizin planladığınız gibi bir sevişme gerçekleşmeyecektir büyük ihtimalle, haberiniz olsun!

Hatta yatak odaları için tavsiye edilen "dekor ve kostüm" hadisesi tamamen ters tepebilir. Bakmışsınız erkek o tuhaf kırmızı külotu görünce, "üstün yararlılık gösterme mecburiyeti" psikolojisiyle kasılmış kalmış!

Kadın deseniz kırmızı mumların yalazına dalmış gitmiş...

Netice... Performans her zamankinin altında!

* * *

Şunu da söyleyeyim, son birkaç Sevgililer Günü’nü aynı sevgiliyle kutladıysanız bu sene için hiçbir "etkinlik" düşünmeyin!

Değil masadaki mum, restoranı ateşe verseler sizin romantizm hortlamaz!

Her şeyin hakikaten bittiğini anlamak istiyorsanız, bir diyeceğim yok elbet, buyurun test edin!

Bir tavsiyem daha var.

Aman o gün her şeyin kalp şeklinde olmasına özen gösterin!

Kustunuz diyelim... Kalp şeklinde!..

MIŞ-MUŞ

Türbanın esin kaynağı Audrey Hepburn’muş.Bir yandan Batılılaştığımızı iddia edenlerin kastettiği buymuş demek!

Aşırı cep telefonu kullanmak spermleri etkiliyormuş.Aradıkları yumurtaya ulaşamıyorlar mıdır artık...

Türban yüzünden okuyamayanların oranı yüzde birmiş.Yüzde birlik bir soruna bile kellesini koyan hükümete saygı duyunuz!
Yazarın Tüm Yazıları