Babama mektup

Sevgili Babacığım,

Burası karışık. Seçim telaşı var. Gerçi daha meydanlara çıkan yok. Şimdilik ittifak trafiği yaşanıyor. Bildiğin gibi değil, sanıyorum sonunda tüm partiler ittifak yapmış olarak girecekler seçime. Yani olacağı bu.

Aslında her ittifak vatandaşı ketenpereye getirmek değil de nedir? Benim niyetim falancaya oy vermeyerek onu Meclis'e sokmamak ama o ittifak denen naneyle bana rağmen girip oturacak oraya. Durum bu. Daha doğrusu bu mudur? Yoksa ben mi yanlış anlıyorum?

Bak birleşmeye bir diyeceğim yok. Birleşsinler. Lakin ortada çatı bolluğundan gelen bir sorun var. Hangisinin altında toplanacaklar? Bana sorarsan, aslında taban sorunları var. Zaten birleşme ihtiyacı da buradan doğuyor ya.

Bak mesela, AKP'nin taban sorunu yok, kimseyle birleşmeye de niyeti yok. Taban da ne taban ama. Adeta mevsimlik işçi. Şimdilik burada, bir dahaki seçime nerede belli değil.

Fıkra gibi. Hani Temel idama giderken ‘‘Bu da bana ders olsun’’ demiş ya son söz olarak. Gerçi biz aklımızsıra kafamızın tasını attıran partilere veriyoruz dersi ama neticede idama giden biziz.

*

Şimdi haber aldım, Derviş CHP'ye girmiş. Baykal ‘‘A’’, ‘‘E’’, ‘‘I’’ diye diye anlatıyordu.

Evet, evet senin tanıdığın Baykal. O şimdi umut. Bilmez misin Türkiye'nin durumunu, çabuk demoralize oluruz ama umut dedin mi... Bir adam 42 sene umut olmaya devam edebilir. Gerçi bu sefer Derviş'in yüzü suyu hürmetine olacak ama sen neticeye bak.

Derviş'i tanımazsın tabii. Serbest ve Sabit Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı.

Serbest olan ekonomi değil, Derviş. Bütün partilerden azade bir ekonomi programı var. Serbestliği oradan geliyor. Sabitliği ise nereye giderse gitsin ekonomiden sorumlu olacak olması. Elinde çantası, ‘‘Bendeniz Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı, size uygun kelepir ekonomi programım var’’ diye geziyor. En son CHP ‘‘Bi bakalım’’ dediydi, anlaşmışlar.

Ama Baykal'ın sağı solu belli olmaz, ister misin Derviş'i, Orman Bakanı yapsın?

*

Derviş için konuştuğuma bakma, aslında beğeniyorum.

YTP'ye son anda girmedi diye kızanlar var, bense ‘‘Akıllı adam, bir bildiği vardır’’ diyorum.

Kararsız diyenlere de katılmıyorum. İnsan elbise alırken bile ondan daha çok dönüp dolaşıyor. Adamcağız siyasi hayatının bundan sonraki gidişatını tayin edecek, bir hafta kendine göre yoklama çekmiş, çok mu?

Solda birliği sağlamayı misyon edindi. Kolay iş değil. Alıştığımız siyasi davranış biçiminin dışına çıkması tabiidir. Ama yok, bizim için klasik siyasetçilere benzemesi daha önemli. Hem kızarız onlara, hem de için için pek beğenirmişiz meğer.

Nihai fikrimi soracak olursan, CHP'ye girmiş olması içime sindi desem yalan olur. Ama yine ‘‘Akıllı adam, bir bildiği vardır’’ diyorum.

Sindirmek deyince, Ecevit'in maşallahı var. Dilinden başka sürçen yeri kalmadı pek. Türkiye'ye, ‘‘Doktor girmeyen eve hastalık da girmez’’ şeklinde bir veciz söz armağan edesim geliyor neredeyse.

İşte durum böyle. Yine yazarım. Ellerinden öperim babacığım.


mış-muş

Çiller ‘‘ANAP'la tavanda farklıyız’’ demiş.

Cinsiyet farkını kastediyor herhalde.

Dünyada 1 milyar şişman varmış.

Hani nüfusumuzu bilmesem, zayıflamayla ilgili etraftaki yayın, alet, reçete, merkez, şu bu çokluğuna bakınca tamamı Türkiye'de yaşıyor diyeceğim.

Baykal Ecevit'e, ‘‘Gelin, siyasi yaşamınızı CHP'de kapatın’’ demiş.

İstenirse referans da gösterebilir. Karayalçın, Çetin, Gürkan, Sağlar, Öymen ve daha niceleri.
Yazarın Tüm Yazıları