SEVGİLİ Oğuz Aral, konuşurken arada "Anlıyor musun?" diyene kızardı... "Anlatabiliyor muyum, diye sorulabilir ancak" derdi.
Fakat bazen nezaketi elden bırakasım geliyor doğrusu. Ve imkán olsa, yazdığım her satırdan sonra okura "Anladınız mı" diye sormak istiyorum.
Anlatamadığıma pek ihtimal vermiyorum çünkü.
Hayır, ben de anlatamıyorsam yani...
Kısa cümleler kurarım... Lafı dolandırmam...
Edebiyat parçalamaya kalkmam...
Sokaktaki adamın diliyle yazarım...
Pek öyle derin konulara girdiğim de söylenemez...
Gerçi bütün bunlara rağmen meramını anlatamıyor olmak da görülmemiş şey değildir. Fakat öyle olsa burada on yıl tutmazlardı beni herhalde.
Fakat işte bazen bir bakıyorum gelen mektuplara...
Şöyle söyleyeyim, birine "Ceylan gözlüm" diyorsunuz, "Vay, sen bana ’hayvan’ dedin!" diye yakanıza yapışıyor. Durum bu.
Geçenlerde, üniversitelerde türban yasağının kalkmasına verilen abartılı tepkileri tiye alan bir yazı yazdım, hatırlarsınız belki.
A! Başörtülü kızlardan "Aşkolsun Pakize Abla"dan tutun da "Siz kim oluyorsunuz"a kadar uzanan bir tepki yelpazesi!
Allah Allah!
Kendimden şüpheye düştüm, bir daha, bir daha okudum yazıyı...
Yok. Anlamayacak bir şey yok.
Kızlar!
Ne diyeyim şimdi ben size?
Acaba gençler olarak "Kör kör parmağım gözüne" esprilerden mi anlıyorsunuz ancak?
Belki de başörtüsü konusunda öyle önyargılı, öyle alıngansınız ki, gözünüze "başörtüsü" sözcüğü çarptı, yazıyı tam okumadan "Bu başı açık sarışın kadın bize karşıdır nasıl olsa" dediniz, oturdunuz bilgisayarın başına!
Tamam, saçma ama başka ne diyeyim... En iyisi madem öğrencisiniz de "Allah zihin açıklığı versin" demek galiba.
* * *
Bu ilk değil, biliyorum son da olmayacak. Yanlış anlaşılan ilk ve tek köşeci ben değilim, onu da biliyorum.
O halde, Gazeteciler Cemiyeti mesela, okur için kurs açsa iyi olmaz mı?
İlkokulda okuma parçası verilirdi hani... Okur, ne anladığımızı anlatırdık... Böyle birtakım pratikler yaptırılabilir mesela kursta.
Sonra "ironi"nin ne olduğu, bazen etkiyi artırmak için bir şeyin tam tersini söyleyerek de yapıldığı öğretilebilir.
Ünlem işaretini parantez içerisinde gördüklerinde alay ifade ettiğini anlamaları gerektiği...
Tırnak işaretinin, içine aldığı sözcüğün anlamını "öz"den "söz"e döndürmeye de yaradığı anlatılabilir.
Fena mı olur?
Okuduğunu anlamakta bir sorunu olmayan okurlarımı tenzih ettiğimi söylemeye gerek duymuyorum. Onlar bunu da anlamışlardır nasıl olsa.
MIŞ-MUŞ
İki öğrenci, öğretmenlerin çayına fare zehiri koymuş.
Bizim kuşak en fazla sandalyeye raptiye koymaya cesaret edebilmişti.
BM’nin kadın haritası Türkiye’yi utandırmış.
Ne diyorsunuz siz!
Türkiye’yi kimse utandıramaz!
Hem, şehitler ölmez, vatan bölünmez!
İtalya’da nazara karşı penis avuçlamaya yasak gelmiş.
Bizimkiler sokak ortasında kadına karşı avuçladıklarından yasak falan yok!