AKP’nin seçimi kazanma nedenini hepiniz biliyorsunuzdur artık. 22 Temmuz akşamından beri yorumcular anlatıp duruyorlar.
Söyledikleri, AKP’nin, vatandaşın günlük, küçük dertlerine derman olduğu.
Bu bana şu hikáyeyi hatırlattı:
Hani adama karısıyla işleri nasıl paylaştığını sormuşlar da adam, "Silahsızlanma, globalleşme gibi önemli işlere ben bakarım; karım, çocukların hangi okula gideceği, nerede oturacağımız, ne yiyip ne içeceğimiz, tatile nereye gideceğimiz gibi önemsiz ayrıntılarla ilgilenir" demiş ya...
AKP bir nevi evin hanımı pozisyonunda demek.
Erkeğin kim olduğunu anladınız...
Seçmen de evin çocuk kadrosunu oluşturuyor haliyle.
E, çocuğa ne AB’den, Irak’a girmekten falan?
Kendisiyle ilgili ne var ona bakar çocuk... Baktı nitekim.
* * *
Vatan Gazetesi de sormuş geçen gün AKP’ye oy verenlere... "Kızım kocasından boşandı, eline her ay para veriyorlar" diyor bir emekli baba.
Bir başka gazetede anlatılanlara göre, köylü sabaha karşı 01.30’da Başbakan’ı arayıp "Yandaki köye su geldi, bizim mezrada yok" diyebilmiş.
Demirel de Ağrı’nın bilmem ne köyündeki muhtarın çocuğunun karnesini takip ederdi. Tayyip Erdoğan da işte tren kazasında ölen çocuğun evinde Kuran okuyor falan.
Şişli’de Mustafa Sarıgül’ün yaptığı da bu.
Zengin, fakir, genç, yaşlı, çocuk... Sarıgül’le direkt temasta bulunmamış bir kişi yoktur herhalde Şişli’de.
Fakat bu tür siyaset için nüfus planlaması şart!
Çin gibi olduğumuzu düşünün... Hangi birimize yetişecekler?
"Peki aslında bu ’pis bir siyaset’ değil mi?" diye de düşünebilirsiniz.
* * *
Şimdi Baykal’a ve bütün CHP’lilere ders olmalı bu tek tek gönül alma işi.
Fakat korkarım yüzlerine gözlerine bulaştırırlar bunu da.
Mesela bakmışsınız ölü evine davul zurna yollamışlar...
AKP de bir dahaki seçime, oy alamadığı zengin ve okumuş kesimle tek tek temasa geçmeli.
Fakat zengin adama ne vereceksiniz de içi kıpırdayacak?
Kömür hiç olmaz da puro bile olmaz. Markasını beğenmez beyefendiler.
Şarap deseniz keza.
Yat dağıtırlarsa belki... "Fazla yat göz çıkarmaz" deyip kenara koyan olur bakarsınız.
Okumuş kesim içinse işleri daha da zor, hatta imkánsız. Onların karşısına ancak seçimi kazandıktan sonra çıkılır. Sonra bir bakmışsınız bir "analiz" yapmış okumuş adam... Genel başkan bile tanıyamamış partisini!
MIŞ-MUŞ
Türk erkeklerinin boyu ortalama 1.68’miş.Bu sarsmaz kimseyi... "Öteki"nin boyu kısa olmasın yeter ki.
Erkeklerin horlama olasılığı, kadınların iki katıymış.Ne olasılığı?.. Gerçeği, gerçeği!
Evli Çek Başbakanı’nın sevgilisinden oğlu olmuş."Ah!" diye iç geçirmiştir Baykal... "Bi de bizimki yese şu haltı!"