Tarih: 13 Nisan 2002. Ders: Biyoloji, sosyoloji, psikoloji, felsefe karışımı.
Konu: Kimbilir kaçıncı kez ‘‘Erkekler ve Kadınlar.’’
‘‘Erkekler ve Kadınlar’’ bir ana başlık. İki cinsin birlikte ve ayrı ayrı binbir türlü hali var biliyorsunuz.
Bugün burada ‘‘Çokeşli Erkek ve Buna Razı Olmayan Ama Çekip Gitmek Yerine İtişip Kakışmayı Tercih Eden Kadınlar’’ alt başlığının altını şeyttireceğiz.
Efendim, bugüne kadar bazen açık açık, bazen ima yoluyla belirttiğim üzere, insanlar da hayvanlar gibi çokeşliliğe uygun ruh durumuyla yaratılmışlardır.
Ama günlerden bir gün kim olduğu belli olmayan biri çıkıp ‘‘Siz tekeşlisiniz’’ demiştir. Ancak erkek kısmı sağır olduğundan bunu duymamıştır. İşte o gün bugündür kadınlarla erkekler arasında bir arbede yaşanmaktadır.
Biri, ‘‘Ben senin biricik sevgilinim’’ derken,
Öteki, ‘‘Önüme geleni severim’’ demektedir.
Sağırla yatınca işitme kaybıyla kalkan kadınlar da olmuştur tabii bu arada.
Bir yandan tekeşlilik yasal, çokeşlilik yasak da olunca ortalık iyice karışmıştır.
E, medeni yasa ‘‘Bok yemeyiniz, oturunuz’’ derken gayri medeni doğa yasası ‘‘Elinizde gezdiriniz’’ derse ne olacak?
Ortalık bir yanı her duruma müsait, öteki yanı ‘‘Ayıptır’’ diyen hilkat garibeleriyle dolmuştur.
Kadınlar, genellikle ‘‘Ayıptır’’ diyen tarafları ağır bastığından, çokeşli olacaklarsa bile, eşleri aynı anda değil de sırayla buyur etmektedirler hayatlarına.
Kadınların erkeklerin çokeşliliğine nasıl baktıklarına gelince...
Gözlemlerime dayanarak:
1. Eğer kadın evliyse, bu fikre şiddetle karşı çıkmaktadır.
2. Eğer kadın erkeğin hayatındaki iki veya daha fazla kadından biriyse, olaya şiddetle karşı çıkmakta ve aynı şiddetle diğerini veya diğerlerini ekarte etme yönünde mücadele vermektedir.
3. Eğer kadın evli bir erkeğin sevgilisiyse çokeşliliğe ‘‘Neden olmasın?’’ demektedir.
4. Eğer kadın, üzerine üç kuma gelmiş bir Anadolu kadınıysa yorum bile yapmamaktadır.
Gördüğünüz gibi kadının fikri yok, duyguları vardır.
Şimdi yukarıdaki ikinci maddeyi açmak suretiyle esas konuya girmiş olacağız.
Bir erkek, eşinin ya da sevgilisinin ikinci, üçüncü, dördüncü sevgililerinin olduğunu öğrenirse ne yapar? Gazetelerin üçüncü sayfasına konu olan azınlığı saymazsak, o kadını terk eder.
Birbirlerini öğrendiklerinde ötekiler de aynı şeyi yaparlar.
Gerçi biz kadınların tercihi de erkekler gibi dizi dizi sevgililerin maraza çıkarmadan paşa paşa oturmaları yönündedir ama, pratikte bunun gerçekleşmesi neredeyse imkánsız gibidir.
Peki tersine bir durumda kadınlar ne yaparlar? Yani birkaç sevgiliden biri olan kadınlar?
Birbirleriyle tırmıklaşırlar.
Biri der ki, ‘‘Sen git.’’
Öteki, ‘‘Ben gitmem, sen git.’’
Adamı tırmıklayan yoktur.
Çünkü adamı tırmıklamak, kendilerinin artık istenmediğini, sevilmediğini, beğenilmediğini kabul etmek demektir. Oysa onların fikrince adam aslında hálá kendilerine hayran ve baygındır. Öteki fahişeler onu ayartmış, zorla alıkoymuş, tecavüz etmişlerdir. Elbette tırmıklanacak olan onlardır.
Bu satırları yazanın böyle ahkám kestiğine bakmayın. Kendisi de bir zamanlar sevgilisini bir kadınla yakalamış, kadının peruğunu başından alıp eline vermiş de sevgilisi olacak adamın kılına bile dokunmamıştır.
Akıl başta değil, yaştadır galiba.
mış-muş
Bill Clinton şimdi de Naomi'nin peşindeymiş.
Adamın kötü bir niyeti yok, ‘‘Irkçı değilim’’ demek istiyor.
Dünyada hareketsizlikten yılda ortalama 2 milyon kişi ölüyormuş.
Hareket halindeyken kazaya uğrayıp ölenleri de düşününce, oturalım mı kalkalım mı şaşırdık.
Amerika Türkiye'ye gidecek vatandaşlarını ‘‘Sağlığınız tehlikede’’ diyerek uyarıyormuş.