İnsan tam umudunu kaybeder gibi olurken neyse ki imdada yetişen bir şey çıkıp geliyor.
Vapur konusu yetişti bu sefer.
"Haydi İstanbul Vapurunu Seç" kampanyasını duymayan kalmamıştır herhalde.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yeni yaptıracağı vapurların dış görünüşlerini İstanbulluların beğenisine sundu. 8 adet vapur modeli oylanıyor. Yıllardır bindiğimiz, sevdiğimiz, alıştığımız eski vapurlara en benzeyen model önde gidiyormuş duyduğumuza göre.
Benim de tercihim olan model bu.
Demek çoğunluk benim gibi "tutucu".
Ya da "duygusal" mı demek lazım?
Veya "vefalı"?
Her neyse, "yeni"yi öyle kolayca kabul edemiyoruz demek.
Her zaman "yeni"den, "modern"den yana olan bir arkadaşım, yine benim eskinin güzelliğini savunduğum bir gün, "O halde mesela araban neden 1930 model değil? Ya da cep telefonun o tank gibi olan ilk modelini kullanmıyorsun hálá?" diye sormuştu.
Hak vermiyor değilim.
Değilim de...
Galiba esas mesele, hangi konuda olursa olsun, portföyümüzde pek öyle "başarılı yeni"lerimizin bulunmayışı.
Eskilerin yerine yaptığımız binalara bakmak káfi anlamak için.
Ya da Beyoğlu’na yeni döşenen taşlara.
"Yeni vapur" deyince de çoğunluğun aklına hilkat garibesi deniz otobüsleri geldi herhalde. Gerçi modeller arasında "modern"i temsil eden vapur pek de benzemiyordu deniz otobüslerine ama yine de yoğurdu üfleyerek yeme durumu söz konusu ki "eski model" önde gidiyor.
Neyse...
Neticede oylamadan hangi model birinci çıkarsa çıksın...
Benim esas yüreğime su serpen şey başka.
Vapur konusuna basın ve halk olarak nasıl sahip çıktığımızın farkında mısınız?
Yaklaşık bir senedir meselenin peşindeyiz.
İmzalar topladık, yazılar yazdık, sorduk soruşturduk, takip ettik...
Zaten onun için oylamaya sunmak durumunda kaldılar ya...
Bizden pek beklenmeyen bir durum.
Her şey olup bittikten sonra şikáyet etmeyi biliriz daha çok.
İş işten geçmeden "Dur bakalım kardeşim, bana sordun mu?!" demeyi öğreniyoruz galiba.
Hadi bakalım, inşallah!
Bugün vapur, yarın başka şey.
Bakarsınız çorap söküğü gibi gelir arkası.
Kimse "Ben yaptım oldu" diyemez.
MIŞ-MUŞ
Erkeklerin yüzde 96’sı seks için futbol maçı seyretmekten vazgeçebiliyormuş.
"Eş" durumundaki hanımefendiler yine de pek sevinmesinler, kendileri yoktur o tercihin ucunda.
*
Gecede 1 kez sevişen ve orgazmı yaşayan insan, gün içinde yediği bir hamburgerin yarısını yakıyormuş.
O kadar hengameye bu kadarcık ha? Kaloriyi yakmak bir ömür sürüyor, almak bir dakika!
Kadınların yüzde 80’i diyet programlarına seksten daha çok ilgi gösteriyormuş.
Peki diyet, aslında seksin ön hazırlığı değil midir çoğu zaman?