HEM kanatlı dostlarımın, hem tamamımızın canından olma ihtimalinin derdine düşmüş, atlamışım bayramı.
Gazeteye gönderdikten sonra fark ettim ki kuş gribini konu ettiğim yazımın yayımlanışı bayramın birinci gününe denk geliyor.
Oysa bayram günü karamsar olmamak lazım.
Neyse ki ömür biter bayram bitmez.
"Bayramlaştırılmış sade günler"i de katarsak önümüzde bugünle beraber üç "yazı günü" daha olduğuna göre durum telafi edilebilir.
***
Fakat önce bayram deyince aklıma takılan bir hususu dile getirmek istiyorum.
Çocukluk günlerinin bayramları söz konusu olduğunda neden herkesin aklına ilk gelen şey ayakkabılardır?
"Bayramlık eteğimi hiç unutamam" diyen birine rastladınız mı?
İnsanın, üzerindeki elbiseyi tam olarak görmesi için illa boy aynasına bakması gerekirken, ayakkabılar, yürürken, otururken, her daim göz önünde olduğundan daha mı çok aklında kalmıştır acaba?
Nedir ayakkabıyı bir pantolondan, bir etekten daha önemli kılan şey?
Bir husus daha var merak ettiğim.
Yine bayramla ilgili.
Bayram ertesinde durum muhasebesi yaptığınız oldu mu hiç?
Hani bayram hakikaten kutlu oldu mu olmadı mı diye?
Hayır, o kadar temenniye insanın gözüne gözüne giren bir iyilik hali olması lazım orta yerde. Yok, eğer yaprak bile kımıldamamışsa SMS israfından başka bir şey değil demek ki.
***
Merak ettiğim hususların arkası kesilmiyor.
"Deliye her gün bayram."
İlk kimin ağzından çıktıysa bu söz...
Bu zat, bir gün gelip üç günlük bayramların dokuz güne çıkarılacağını öngörmüş biri midir?
Sonra şu var:
"Açtırmayın şimdi bayramlık ağzımı!"
Bu, nedir bu?
Açılırsa içinden ne çıkar?
Daima tehdit olarak kullanıldığına göre bayram şekeri tadında bir şeylerin çıkmayacağı kesin.
Fakat o halde neden "bayramlık"?
"Bayram gelmiş neyime sanki çok ..."
Bu sözü ilk duyanlar üç noktayı görünce acaba Tayyip Erdoğan’ın bir sözü müdür diye düşünebilirler.
Hayır, değil.
Halk arasında yıllardır "serbest dolaşım" yapmakta olan bir veciz(!) sözdür bu.
Mucidinin kim olduğunu ben de çok merak ediyorum.
Gerçi bir tahminim var.
Bayramda tatile çıkmayı ilk akıl eden kişidir.
Bu sözü etmiş ve bavulunu alıp gitmiştir.
MIŞ-MUŞ
Kadınların çoğu bir dáhinin beynine sahip olmak, bol paralı hayat gibi seçenekleri ellerinin tersiyle itip belinin ince olmasını tercih ediyormuş.
Onları değil, kadınların diğer özelliklerini elinin tersiyle iten erkekleri, hatta bütün toplumu ayıplamak lazım.
*
AKP’de "Kuş gribi komplo" diyen çokmuş.
Haklılar! Kuş dediğiniz zaten yumurtlayan omurgalılar takımının kanatlılar sınıfından "dış mihraklar" grubuna mensup bir hayvandır.