Son senelerin en gözde erkek tipinin temsilcilerinden. Yani kel.
Ve son olarak, maalesef yaşı geçkin (!) 38.
İşin kötüsü seneye 39, öteki sene 40 olacak. Artık hayır etmez (!) İsmet Berkan.
Şaşırdınız tabii.
Radikal okumayanlar için hemen izah edeyim. Kendisi geçen pazar günü bir yazı yazdı. 40 yaş bunalımıyla ilgili. Gerçi daha iki senesi var ama o daima ileriyi gören biri olduğundan önceden girmiş bunalıma.
* * *
İsmet Berkan'ı çok severim. Eşi Selin'i de. Sevgili Onno Tunç'tan yadigárdır bize. Bunalım dolayısıyla evde kızımıza zor günler yaşatabilir düşüncesiyle bir moral yazısı yazıp, mutluluklarına gölge düşmesine mani olayım dedim.
Bendeniz İsmet Berkan'ın yaşından geçmiş, ancak bunalım nedir bilmemiş biriyim. Hem de yaptığım iş, genç ve güzel olmayı gerektiren bir iş olduğu halde. Hiç tınmadım. Farkına bile varmadım. Benimkine vurdumduymazlık bile denebilir.
Hatta ‘‘Oh, çok şükür 20'li yaşlar geride kaldı’’ dediğim bile olmuştur. Erkekler ve kadınların birçoğu bu duyguyu anlayamayabilirler. O yaşlarda bir kadın ABD'ye başkan olsa erkek kısmı yine de ciddiye almaz. Memelerinin büyüklüğü daha önemlidir erkekler için. Ve bütün erkekler o yaştaki kadınlara ‘‘Bir kere sevişelim mi?’’ diyen yüz ifadesiyle bakarlar.
Bu bakışların yok olmasının bazı kadınlarca ölümle eşanlamlı sayıldığını biliyorum. Ne diyeyim, Allah yardımcıları olsun.
Erkeklerin cinsel obje olarak görülme gibi bir sorunları yok ama, onlar da gençken ağızlarıyla kuş tutsalar ‘‘Ne yaşamış ki ne bilecek’’ önyargısıyla karşılaşıyorlar.
Kadın da erkek de ancak belli bir yaştan sonra ciddiye alınıyor.
* * *
Sorarım size, o çok özlediğiniz, geçtiğine yandığınız gençlik günlerinizde ne yaptınız?
Kadınlar için söylüyorum.
Bir sivilceli oğlan için üç sene ağlamış, on seneyi de ya ‘‘Boyum kısa’’, ya ‘‘Ayağım büyük’’, ya ‘‘Belim kalın’’ diye sızlanarak geçirmişsinizdir.
İnsan, bedeniyle çok sonra barışıp huzura eriyor. Kendinden başka yerlere çeviriyor gözünü, küçük dünyasından çıkıyor. Öğrenecek, görecek, sevecek ne çok şey olduğunu ancak ilerki yaşlarda fark edebiliyor.
‘‘40'ından sonra azanı teneşir paklar’’ lafı çok eskiden söylenmiş. O zamanlar insan ömrü kısaydı. 40 yaş şimdiki 80 yaşa tekabül ediyordu belki de.
Yani demek istiyorum ki azabilirsiniz. Mesela benim gibi yazı yazmaya başlayabilirsiniz.
Ecevit... 75 yaşında başbakan oldu. Bu açıdan bakarsak İsmet Berkan daha yolun başında. 40 senesi var başbakan olmaya.
Ben esas neye yanıyorum biliyor musunuz? Bir gün, bu günleri düşününce, ‘‘Genç bile değil, çocukmuşum’’ diyecek ve üzüldüğüne üzülecek.
Bunu şimdiden dese de bugünlerin tadını çıkarsa...
Bir de hakikaten yaşlı olan okurların durumu var. Çökmüşlerdir pazar günkü yazıdan sonra.
Zaten insan, yaşının vahametini kendi farkına varmıyor. Birileri hatırlatıyor. İsmet Berkan'ın bir zamanlar 40'lı yaşlardaki arkadaşlarının yanında, bahsi geçen biri için ‘‘O mu, çok yaşlıdır, 37, 38 falan’’ dediği gibi.
Yoksa insan kendisini hep genç hissediyor. Bilmiyorum, ben öyle hissediyorum.
* * *
Kendi kendine, kendini genç hissedemeyen bazı erkeklerin buldukları bir çare var: Genç bir kızla evlenip çocuk yapmak.
Herhalde şöyle bir yararı var bunun: ‘‘Öyle gencim ki daha karım 25, çocuğum 2 yaşında’’ diye düşündürüyor adama.
Banu Alkan kendisi için ‘‘45'i geçti’’ diyenlere, ‘‘Hah hah hay, daha babam 60 yaşında’’ derdi. Onun gibi. Gerçi pek uymadı birbirine, biri psikolojik rahatlama sağlıyor, öteki biyolojik olarak bir imkánsızlığı ortaya koyuyor ama idare edin artık.
* * *
Son olarak sevgili İsmet Berkan, benim bir kızım olsa, 38 yaşında bir erkek gelip onu istese, ‘‘38 yaşında bir çocuğa kız mı verilirmiş?’’ der kapıdan çeviririm.
Moral vereceğim diye çok mu abarttım ne.
* * *
Gelelim sadede.
Ölüm var bir de.
Kendimizi istediğimiz kadar genç hissedelim, bir arkasına bakıyor insan bir de önüne... Kalsa kalsa ne kalmış olabilir ki. Biliyoruz ki arkadaki sayı büyüdükçe öndeki küçülüyor.
Ama...
İnsan ömrünün aslında 135 ila 150 yıl arasında olduğunu da biliyor musunuz?
Ben inanıyorum ki İsmet Berkan başbakan olacak yaşa geldiğinde daha önünde 75 yılı olacak.
Yalnız bir şartla...
Pazar sabahları omletin üstüne bir de sucuklu yumurta yemeyecek.
MIŞ-MUŞ
Sanat dünyasında vergi kaçağı azalmış.
Birbirleriyle yarışmaktan... Hangimizin cenazesi daha kalabalık olacak diye ölüme bile giderler.
*
Bazı milletvekilleri, Işıkara'nın depremle ilgili uyarılarının moral bozduğunu iddia ederek Rasathane'yi Başbakanlık'a bağlamak suretiyle Hoca'nın açıklamalarının izne tabi tutulmasını teklif etmişler.
E, kaynakları, kendi hayatlarını sağlamlaştırmak yerine köprüyü, hastaneyi, şunu bunu sağlamlaştırmaya harcayacaklarına Işıkara'yı sustururlar, olur biter.