2007’de neler olacak

 Bülent Ersoy bu sene de tevazuu (!) elden bırakmayacak.

 Seçimin kendisine 15 gün kala Deniz Baykal erken seçim isteyecek.

 Semranım başını çıkaracağı yeni bir delik bulacak.

 Kameraya alınmayan sevişme, "sevişme" sayılmayacak.

 Deprem uzmanları, büyük depremi bir yıl içerisinde beklediklerini, sonra beklemediklerini, sonra yine beklediklerini, sonra yine beklemediklerini söyleyecekler.

 AB’yle iyice yüzgöz olunacak.

 Kanyon isimli alışveriş merkezinin, kışı uçarak semaya karışmadan atlatması dükkan sahipleri tarafından coşkuyla kutlanacak.

 Sosyetik kadınların, geçen yıl bilmem kaç Euro’ya aldıkları çantalar bir model eskimiş olacak.

 Doktorlar, Orhan Gencebay’a banyo suyuna kireç çözücü koymasını tavsiye edecekler.

 Onyüzmilyon genç oyuncu, manken, şarkıcı "2007 benim yılım olacak" diyecek.

 Son sistem cep telefonları pek marifetli olup, sahiplerinin her türlü marifetini ortaya çıkaracak. Yıl sonuna doğru, özellikle erkekler, telefon hususunda nostaljik takılacaklar.

 Kadınlar arasında bayrak yarışı devam edecek. Evliliği 30 seneyi dolduranlar, kocalarını, bayrak misali, genç kadınlara teslim edecekler.

 "Türkiye Yaza Damga Yarışması"nın ikincisi yine Bodrum’da, Süreyya Dürüst ve Eda Taşpınar arasında gerçekleşecek. Bu arada umut vaat eden yeni "damgacılar" türeyecek.

 Brokolinin kalp ve damar hastalıklarına neden olduğu, buna karşılık katı yağların her derde deva olduğu anlaşılacak.

 "Dünyayı Kurtaran Adamın Torunu" çekilecek.

 Eurovision’a Orhan Pamuk’un gönderilmesi için kamuoyu oluşturulacak.

 Bankadan sperm, yumurta ya da fabrikadan bebek almadan, rahim kiralamadan, geleneksel yolla çocuk yapan çiftler manşetten haber olacak.

 Ebru Gündeş’e, kuaförü, yeryüzündeki topuz modellerinin tükendiğini haber verince Gündeş panik atak geçirecek. Fakat tam bu sırada "Uluslararası Topuz Derneği"nden plaket gelince sevinecek. "Topuzsuz çıkmam abi" diyeceği bir reklam filminde rol alacak.

 Bir gazetecinin Türkiye’de etnik sorun olup olmadığıyla ilgili sorusunu "Eşim Arap, ben Türk’üm, sorun yok" şeklinde cevaplayan Erdoğan, bekár olan son çocuğunu bir Kürt’le evlendirmek suretiyle "etnik sorunsuzluk"u pekiştirecek.

 Seneye bu zamanlar 2008’de neler olacağını okuyor olacaksınız.

MIŞ MUŞ

 Topbaş, Siirt’i Ataköy yapacakmış.

Beyoğlu’nda yaptıkları yapacaklarının teminatıdır!

 Oyuncu İrem Altuğ "sevişme sahneleri erkekler için daha zor" demiş.

E, tabii daima atıp tutan taraf onlar; "Göster bakalım kendini" denince...

 Eurovision’a İngilizce şarkıyla katılmayı savunan Kenan Doğulu’ya Türk Dil Kurumu Başkanı "İngilizler İngilizce’yle sonuncu oldu" demiş.

"Demagoji"nin Türkçesi neydi arkadaşlar?

 Beklenen kış gelmiş.

"Küresel ısınma"ya selam, "Bireysel donma"ya devam!