Paylaş
Aynı şekilde veliler de eskisi kadar öğretmenlere güvenmiyor.
Bu durumda da çocuk zarar görüyor.
Veli ile öğretmen işbirliği yapmadıkça, sürdürülebilir başarıyı yakalamak mümkün değil. Peki bu işbirliği nasıl olmalı?
TUTUM BİRLİĞİ
Öğretmenin sınıfta çocuğa kazandırmak istediği birçok tutum, davranış ve bakış açısı evde desteklenmeyince öğretmen çok yol alamıyor.
Daha da kötüsü bazen öğretmenin değerleri ile ailenin değerleri çatışıyor.
Örneğin, öğretmen çocuğa sorumluluk kazandırmak istiyor ama aile çocuğa evde hiçbir sorumluluk vermiyor.
Tersi de mümkün. Özellikle üst düzey eğitim almış aileler, öğretmenlerin tutumlarından rahatsız olabiliyor.
Bundan dolayı aile ile öğretmen arasında işbirliği olmalı ki değerler ve tutum birliği sağlansın ve çocuk zarar görmesin.
DENETLEYİCİ ROL
Birçok öğretmen için aile denetleyici rolü üstlenmiş durumda.
Öğretmen, kendisinin veli tarafından denetlendiğini hissediyor ve aileye, dolayısıyla da çocuğa karşı bir antipati oluşturuyor.
Aile denetleyici rolünden sıyrılıp, paydaş rolüne geçmedikçe zararı yine çocuk görüyor. Paydaşlık ise sadece öğretmen ile aile arasında bir güven ilişkisi olduğu zaman mümkün. Bu da düzenli diyalog ile sağlanabilir.
SORUN REDDETME
Çoğu aile çocuğunun sorunlarını kabullenmek istemiyor. Çocuğunu en iyi olarak gösterme eğiliminde.
Üstelik çocuk sınıfta farklı, evde farklı davranabiliyor. Öğretmen durumu aile ile paylaşınca, aile sorunları reddedebiliyor ve hatta öğretmeni de çocuğu tanımamakla suçlayabiliyor.
Okullarda en iyi olma savaşı yaşandığı için, aileler eksiklikleri kabullenmek istemiyor. Bu durumu düzeltmek de yine güvene dayalı bir ilişki kurmakla mümkün.
BİLGİ PAYLAŞIMI
Aileler çocukları ile ilgili bilgileri düzenli olarak öğretmen ile paylaşmadıkça, öğretmen çocuğa yeteri kadar yardımcı olamıyor.
Aileden düzenli bilgi gelmedikçe, öğretmenler çocukların gelişimini de tam takip edemiyor. Okullar bu bağlamda düzenli bilgi akışını sağlayacak kanallar kurmalıdır.
AİLE EĞİTİMİ
Yaşanan sorunları çoğu aile temelli oluyor.
Gerçekçi olmayan yüksek beklentilere sahip olma, sınır koymama, çok katı kurallar koyma veya yargılama gibi davranışlar çocukta sorun yaratıyor.
Bu bağlamda öğretmenler ailelere eğitim sunarsa, aile kendini değiştirebiliyor ve bu paylaşımın olumlu etkisi de çocuğa hemen yansıyor.
SINAV BAŞARISI BEKLENTİSİ
Birçok aile, okulu sınava hazırlayan bir kurum ve öğretmenleri de çocuklara bilgi aktaran kişiler olarak gördüğü için öğretmenler yeni yöntemler deneyemiyor.
Deneyenlere ise aileler tepki gösterebiliyor ya da öğretmenler bu beklentiden dolayı üzerlerinde sınav için öğretme baskısı görüyor.
Aslında hayat başarısını ve mutluluğu ön planda tutan birçok veli var ama öğretmenle bu bağlamda işbirliği yapamıyor çoğu zaman.
OKULLAR NE İÇİNDİR?
Okullar çocukları sınava değil, hayata hazırlayan kurumlar olmalı.
Bundan dolayı da aileler, çocukları için öğretmen ile işbirliği yapmalı. Sadece toplantıdan toplantıya okula uğramak ya da öğretmen ile ara sıra konuşmaktan ziyade, düzenli planlama ve gelişim toplantıları yapılmalı.
Gerçek başarıya ancak öğretmen ve aile arasında sağlanacak tam bir işbirliği ile ulaşabiliriz.
Paylaş