Paylaş
O da dürüst müşteri ile dürüst olmayanı ayırt etme becerisi.
O kadar çok dolandırma ve sahtekarlık duyuyorum ki bu beceri özellikle ön plana çıkıyor. Türkiye adına kahrolmadan da edemiyorum.
KURALLAR
Türkiye’de kurallar insanların işlerini kolaylaştırmak değil, sahtekarlığı önlemek için yapılır.
Kural yapıcılar bir kural çıkardığında, hemen kuralın nasıl delinebileceğini düşünür ve ona göre önlemler alır.
Kısacası devlet ya da kurumlar vatandaşın otomatikman sahtekar olduğunu varsayar.
Vatandaş olarak sizin göreviniz sahtekar olmadığınız ispatlamak.
Böyle olunca da işleriniz zorlaşır. Zamanınız belge imzalatmak ve toplamak ile geçer.
Sözünüz geçerli değildir. İsterseniz deneyin!
İŞ DÜNYASI
İş dünyasında da farklı değil olay. Örneğin, her yöne sabit ücretli tarifeler kötüye kullanınca uygulama bir süre durduruldu.
Bir lokanta sahibi müşterilerine kullandırtıyormuş.
Bunun da ceremesini dürüst vatandaş çekti.
Bu durumda bir iş sahibi için iki seçenek var: insanların ya tamamen sahtekar ya da tamamen dürüst olduğunu varsaymak. Her ikisinin de riskleri var Türkiye’de.
Dürüst müşteriye dürüst değilmiş gibi davranırsa, onu kaybeder.
Dürüst olmayana da dürüstmüş gibi davranırsa, dolandırılır.
Onun için yapılacak en iyi şey, dürüst müşteri ile dürüst olmayanı ayırt etme yöntemleri geliştirmek. Özellikle küçük ve ortak ölçekli esnafsanız. Maalesef kültürümüz bu!
İş dünyasında bu beceriye sahip değilseniz, ayakta durmanız çok zor.
MBA programlarında öğretilmesi gereken bir beceri!
30 Ağustos
Siz yapmanız için bir test! Etrafınızdaki insanlara 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlamamıza vesile olan zaferin tam yılını sorun. Bakalım ne yanıt alacaksınız?
Ben öğrenciden garsona, müdürden gişe sorumlusuna, emekliden avukata kadar birçok kişiye sordum.
Yanıtlar:
30 Ağustos 1923
30 Ağustos 1920
30 Ağustos 1929
30 Ağustos 1918
30 Ağustos 1922
Bilmem.
Üniversitesi sınavında sorulsa, bilinme oranı 15% geçmez. İsterlerse denesinler!
Herkesin gecikmeli de olsa 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlarım!
Paylaş