Sora sora Türkan Saylan bulunur!

Küçük bir test yaptım. Etrafımdaki insanlara bu lafın ne anlama geldiğini sordum.

 

Bir insan sora sora doğrulara ulaşır ve öğrenir, dedi çoğu kişi.

 

DoÄŸru. Ama neden BaÄŸdat?

 

Çünkü Bağdat, bilimin merkeziydi o zamanlar.

 

Yani, sorarak, sorgulayarak doğrulara, bilime ulaşırdı insan.

 

Bilim ve doÄŸrunun temelinde, sorgulama vardır.Â

 

Şimdi sorarsanız, sorgularsanız direk gözaltındasınız.

 

***

 

 Bir laf daha vardır.

 

‘Ane gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz.’

 

(Günümüzde ‘ana gibi yar’ olarak bilinir.)

 

Ane, nasıl engin bir uçurumsa, bilimin merkezi olan Bağdat da engin bir diyardı.

 

Bilim, enginlik demekti.

 

Şu anda üniversitelerin halini söylemeye gerek yok.

 

 

***

 

Bir laf daha vardır.

 

‘Yanlış hesap Bağdat’tan döner.’

 

Bilime uymayan hiçbir şey kabul görmezdi. Yanlış hesap bir şekilde kabul görse de bilimin merkezi Bağdat, bunu ret ederdi.

 

Bilim bu kadar önemliydi o zaman. İslam bilginleri yön veriyordu dünyaya.

Bir diyardı oralar.

***

 

Åžimdi durum ne?

 

Bilime yön veren, yayımladıkları makale sayısı dünya ortalamasının üstünde olan profesörler içeride.

 

Ülkenin pusulaları bu profesörler. Soramıyorlar, sorgulayamıyorlar, bilim yapamıyorlar.

 

Artık sora sora bilim değil, muhalifler bulunuyor.

 

Artık yanlış hesap değil, doğru hesap dönüyor.

 

Nereden derseniz?

 

Ona siz karar verin.