Paylaş
Filmi sonunda izleyebildim. Filmin çok küfürlü olduğu aşikâr. Bu konuda eleştirileri hak ediyor. Tasvip etmediğim şekilde toplumu yozlaştırdığı da söylenebilir.
Ama bu yazıda amacım, filmi savunmak ya da eleştirmek değil. Sadece objektif olarak bu filmin neden bu kadar başarılı olduğunu irdelemeye çalışacağım.
PAT DİYE SÖYLEYİVERİYOR
Filmde en çok gülünen sahnelere dikkat ettim.
Hepimizin aklından geçen ama söyleyemediğimiz şeyleri, Recep İvedik’in çok rahatlıkla söyleyebildiği sahneler.
Nasıl çocuklar aklından geçenleri, hiç süzgeçten geçirmeden söyleyip bizi güldürüyorsa, Recep İvedik de aynı şekilde aklından geçenleri insanların yüzüne pat diye söyleyiveriyor.
Örneğin, ofisteki çocuk, ‘benim çok kız arkadaşım var’ dediğinde, İvedik lafı yapıştırıyor. ‘Hadi oradan tipsiz!’
Prezervatif alan adama, ‘Ooo koçum! Akşama çift kale maç mı var güreş mi var?’ diye soruyor.
Taziye ziyaretine gelen yaşlı kadına, ‘Boyun kaç senin?’ diye soruyor.
Ofisteki kız konuşurken, ‘Kızım sen niye fok balığı gibi konuşuyorsun?’ diyor.
Eczanedeki kadına ‘Yemişsin şişmişsin’ diyor.
Pizza müşterisine ‘Şişmansın diye bu kadar ego yapılır mı?’ diyor.
İşadamlarına ‘Bu kadar kodamanı ve ensesi kalını bir arada görmedim’ diyor.
Günlük yaşamımızda aklımızdan geçen fakat karşı tarafı utandırmamak için söyleyemediklerimizi pat diye söyleyiveriyor Recep İvedik.
Bu anlamda aykırı bir tip. Bunu da, seyirci sevdi diye düşünüyorum.
Tabii ki Recep İvedik düşüncelerini görgüsüzce ve patavatsız bir şekilde söylüyor. Buna da şiddetle karşı çıkıyorum.Toplumu yozlaştırdığını düşünüyorum. O ayrı bir konu.
(Objektif olacağım dedim ama bu noktada başaramadım sanırım.)
Bu aykırılığı sevme sebebimiz de şu olabilir.
SOSYAL AYKIRILIK
Sosyal normlara aykırı davranan kişiler üzerinde yapılan araştırmalar var.
En çok merak edilen soru şu:
Bu kişiler sosyal normlara aykırı davranışlarıyla toplum tarafından hor görülmelerine rağmen, neden hala bu davranışlarını sürdürüyor?
Bu araştırmalarda ilginç bir sonuç bulunuyor.
Aslında bu kişiler topluluk içinde dışlanmalarına rağmen, gizli olarak cesaretlendiriliyorlar.
İnsanlar, aykırı davranarak risk almak istemiyor ama onlar adına risk alan kişileri de gizliden özendiriyor.
Örneğin, bir toplantıda bir kişi patrona karşı geldiyse, diğer kişiler çok ses çıkartmıyor. Tartışmayı izliyor ama toplantı sonrasında o kişinin yanına gidiyor, “Bravo çok doğru söyledin” diyerek cesaret veriyor. Ya da ‘keşke herkes senin gibi’ olsa diyor.
Bu gizliden bir cesaretlendirme oluyor.
Sanırım toplum da bizim söylemediklerimizi rahatlıkla söyleyebilen, yapamadıklarımızı rahatlıkla yapabilen Recep İvedik’i cesaretlendiriyor.
Belki biz de Recep İvedik gibi aklımızdan geçenleri söylemek istiyoruz. Cesur olmak istiyoruz. Belki o bazı şeyleri bizim adımıza söylüyor.
Keşke Recep İvedik aklımızdan gecen gereksiz şeyleri değil de daha önemli şeyleri söylese!
Keşke bunları daha saygılı, daha medeni ve küfürsüz yapsa!
Paylaş