Paylaş
İnsan, sosyal bir varlıktır. Yani, toplu halde yaşar. Bunun için de toplum tarafından kabul görmek ister. Genellikle hem muhatap oldukları “kişilerin” hem de genel olarak “toplumun” beklentilerine yanıt verecek şekilde davranır.
Aslında bunu, çoğu zaman farkında olmadan yapar.
ÖRTÜLÜ KİŞİSEL BASKI
Büyüklerimizin, ailemizin ve atalarımızın, sözleri ve davranışları hafızamıza kazılıdır. Onlar bizim “bağlılıklarımız”dır. Farkında olmasak da bunlar davranışlarımıza yön verir.
Örneğin, babanız “ Ne ayıp! Kızın göbeği görünüyor” der. Hemen oracıkta sizin evleneceğiniz kadın için beklenti yaratılmıştır. Siz iç dünyanızda, babanızın beklentisini karşılamaya çalışırsınız. Örtülü Baskı!
Türkiye’de belli noktalara atanan kişiler, kendilerini atayan kişilere bağlılıklarını göstermek zorunda hisseder. Atayan kişiler baskı yapmasa bile, atanan kişi o baskıyı kendi üzerinde yaratacaktır. Onların seveceğini düşündüğü işleri, icra edecektir. Örtülü Baskı!
Çok tanıdık geliyor, değil mi?
ÖRTÜLÜ TOPLU BASKISI
Diğer baskı türü de toplu baskıdır. Bireyler kabul görmek için genellikle çoğunluk ne yapıyorsa, onu yapma eğilimindedir.
Bir deneyde, 7 kişi bir odaya alınır. 4 çizgiden uzunlukları aynı olan iki çizginin seçilmesi istenir. Bir kişi doğru eşleştirmeyi yapar ama 6 kişi (bunlar araştırmacının işbirlikçileridir) eşleştirmeyi bilerek yanlış yapar. O bir kişinin ilk yanıtını değiştirdiği gözlenir.
Çünkü grup içinde kabul görmek ister. Bu deney birçok kez tekrarlanır. % 75’inde durum böyle olur.
Bu 6 kişi baskı yapmıştır, diyebilir miyiz? Hayır. Kişi, kendi üzerinde bir baskı yaratmıştır.
Ama bu süreçten haberdar olan gruplar, bu şekilde bilinçli bir baskı yaratabilir.
Yine bir araştırmada, ev ev dolaşılıp yardım istenmiş. Bazı evlerdeki kişilere, daha önce yardım yapan kişilerin isim listesi sunulmuş. Bazılarına sunulmamış.
Liste sunulan evlerden, çok daha fazla yardım alınmış. Neden? Çünkü çoğunluk öyle yapmıştır.
Kirli tuvaletleri biz de kirli bırakırız. Vapurlarda satıcılardan ilk önce kimse bir şey almaz. Ama diğer insanlar almaya başlayınca, biz de alırız.
Ya da hürriyet.com.tr’de ‘en çok okunanlar’ listesindeki haberler, çok okunduğu için mi ordadır yoksa listede olduğu için mi çok okunur? Muhtemelen ikisi de.
Bir parti iktidara geldiği zaman, insanlar iktidar partisinin istediği şekilde davranma eğilimindedir. Çünkü ‘çoğunluk öyledir’ diye düşünür.
Cemaatler de çoğunluğun kendileri gibi olduğunu ima eden mesajlar verirler. Örtülü bir baskı yaratırlar.
Zaten Binnaz Toprak’ın raporunda da bunun örneğini görmek mümkün.
“Esnafından, işadamından, memuruna kadar iş yaşamında yer alan çoğu kişi “ben de sizdenim” mesajı vermek üzere…[mahallenin seveceği bazı davranışlarda bulunur].”
Uzun lafın kısası, şu anda toplumda var olan örtülü mahalle baskısı, kişisel ve toplu olarak bu şekilde gerçekleşir.
Farkında olmakta yarar var.
Paylaş