Paylaş
Gelişen dünyada öğretmenlerin rolleri de değişti. Eskiden toplumda örnek gösterilen kişilerdi öğretmenler. Onlara danışılırdı. En iyi kütüphane onlarda olurdu. “Model Öğretmen” anlayışı vardı. Değerler eğitimi vardı. Toplumda itibarları vardı.
Daha sonra beceri kazandırma ve bilgi aktarımı ön plana çıktı.
Öğretmenlerin işi, sadece bilgi aktarmak olarak algılanmaya başladı. Model öğretmen anlayışı ağır ağır kayboldu.
Bu modelin kaybolmasında yanlış eğitim politikalar da rol oynadı.
Avukat, doktor gibi güçlü bir eğitim gerektiren öğretmenlik anlayışı bırakıldı. Veterinerler biyoloji öğretmeni, İngilizce bilenler İngilizce öğretmeni oldu. Tek müfredat, tek çıktı, tek yöntem, tek sınav ile öğretmenlerin karar verme özgürlükleri kısıtlandı. Başarının tek ölçütü sınav başarısı oldu. Değerler ikinci plana atıldı.
Böylece öğretmenler, doktorlar gibi gerçek bir profesyonel değil, teknisyen görevini üstlenmek zorunda bırakıldı. Böyle olunca eğitim hakkında bilgisi olan herkes, öğretmenlerin işine müdahaleye başladı. İtibar kaybetti.
Çözüm ne?
Öğretmenliğin hak ettiği profesyonellik statüsünü kazanması. Ben de bu sürece katkıda bulunmak için bir öğretmen yemini hazırladım. Hipokrat yemini gibi.
Bu yemin üzerinde üç yıldır çalışıyorum. Çoğu ülkenin sistemini inceledim. Kendi değer yargılarım ile birleştirip bu yemini oluşturdum.
Umarım öğretmenler, müdürler, veliler, öğrenciler, sendikalar ve MEB bu yemini gündeme alır. Okullarda bu yemin tartışmaya açılır. Geliştirilir ve bir MEB politikası olur.
Umarım eğitimi önemseyen her kişi bu yeminin çıktısını alıp en yakın okula götürür.
İşte öğretmen yemini.
ÖĞRETMEN YEMİNİ
Öğretmenliği sadece bir meslek değil, bir yaşam tarzı olarak seçtiğim için, bir öğretmen olarak aşağıda belirtilen ilkelere ve değerlere uyacağıma şerefim ve namusum üzerine ant içerim.
Öğrencilere karşı sorumluluğum:
Her öğrencimin benliğine bir birey olarak saygı gösteririm,
Öğrencilerimi topluma ve insanlığa yararlı bir birey olarak yetiştiririm,
Her öğrencinin öğrenme kapasitesi olduğuna inanırım,
Öğrencilerime milli bilinç ve insan sevgisi aşılarım.
Öğrencilerim doğru, adil, dürüst ve onurlu bir birey olarak yetiştiririm,
Topluma karşı sorumluluğum:
Toplumun yükselmesinden ve gelişmesinden bizzat kendimi sorumlu tutarım,
Topluma davranışlarımla yön verir ve örnek bir vatandaş olurum.
İş arkadaşlarıma karşı sorumluluğum:
Bilgimi ve deneyimlerimi diğer meslektaşlarım ile paylaşırım,
Eğitim sorunlarına çözüm üretmek için diğer meslektaşlarım ile iş birliği yaparım,
Meslektaşlarımı daha iyi bir öğretmen ve vatandaş olmaya özendiririm.
Mesleğime karşı sorumluğum:
Gelişen dünyaya ayak uydurmak için kişisel ve mesleki gelişimime önem veririm,
Öğrencilerimden sürekli bir şeyler öğrenirim,
Öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu bilir, mesleğimi küçük düşürecek davranışlardan kaçınırım.
Ailelere karşı sorumluluğum:
Öğrencilerimi daha iyi tanımak için aileler ile iletişime geçerim,
Öğrencilerin daha iyi öğrenmesi ve daha iyi bir birey olması için onlar ile işbirliği yaparım.
Yukarıda belirtilen sorumlulukları bazı koşullar altında uygulamanın zor olduğunu bilirim. Ama asıl erdemin, en zor koşullarda bu sorumlukları yerine getirmek olduğunu kabul ederim. Onun için bu sorumlulukları en zor koşullar altında bile yerine getireceğime tekrar şerefim ve namusum üzerine ant içerim.
Bir öğretmen olarak “sözüm namusumdur” derim.
Paylaş