Paylaş
Çünkü canlıların yegane amacı; ‘var olmak’ ve aynı zamanda ‘yok olmaktan’ kurtulmaktır. (İkisi birbirinden farklıdır.)
Var olmayı, sevgi; yok olmayı, nefret yönetir.
Peki, bir insan var olduğunu nasıl anlar?
Bunun göstergesi de duygulardır. Kişi var olduğunu hissedince olumlu duygu (mutluluk), var olmadığını hissedince ise olumsuz duygu (üzüntü) hisseder. (Tabii üzüntüyü çoğu zaman öfke ve korku örter.)
Ama mutluluk da farklı boyutlarda yaşanır. Peki nedir bu boyutlar? Mutluluğu dört boyuta ayırmak mümkün.
SAADET
Saadet, mutluluğun en üst boyutudur. Saadet, sürekli huzur ve barış içinde olmaktır.
Saadet içinde olan kişi, evren ile bir bütün halindedir. Egodan sıyrılmış ve ‘hiçlik’ mertebesine ulaşmıştır.
Evrendeki her şey ile bütün halindedir. Bu durumda korku yok olur.
Çünkü “o herkestir, herkes de o.”
Sevgi ve hoşgörü vardır. Sürekli huzur içinde yaşar.
ÇOŞKU
Coşku, mutluluğun üçüncü boyutudur.
Coşkunun kaynağı, ‘anlam’dır.
Anlam da diğer insanların hayatına olumlu katkıda bulunmaktan, hizmet etmekten ve etki yaratmaktan gelir.
Hem saadet boyutunda hem de coşku boyutunda da mutluluk ‘içten’ gelir. Çünkü ego yoktur. (Egoyu günlük anlamıyla kullanıyorum.)
Olsa da çok pasif durumdadır.
SEVİNÇ
Sevinç, mutluluğun ikinci boyutudur. Bu boyutu ego yönetir.
İlk iki boyuta ulaşamayan (saadet ve coşku) insanlar; doğal olarak bu boyutun peşinden koşar.
Bu boyutta insanlar hem ‘yaparak’ hem de ‘sahip olarak’ mutlu olmaya çalışır.
Başarı, mevki, statü ve para gibi dışsal faktörler, mutluluk kaynağı olarak görünür.
Kişi bunlara ulaşınca sevinir. Ulaşamayınca, üzüntüden ziyade utanç hisseder.
Sevinç odaklı mutluluğu sürdürmek zordur. Çünkü mutluluk, dışsal faktörlere bağlıdır.
ZEVK
Zevk, mutluluğun en alt boyutudur.
Mutluluğun üst boyutuna ulaşamayan insanlar, yok olmaktan kurtulmak için (geçici var olma süreci) alkol, kumar, sigara, seks, madde ve sosyal medya bağlılığı gibi zevkler peşinden koşar.
Bu insanlar da bir şey ‘yaparak’ mutlu olmaya çalışır.
Zevk odaklı mutluluğu sürdürmek daha da zordur. Çünkü bağımlılıklara yol açar.
Sevinç ve zevk odaklı mutlulukta, ego vardır. Kişi kaygılıdır.
GEÇİŞLER
Bir kişi, sadece kendi boyutunu ve kendi boyutunun altındaki boyutları yaşayabilir.
O anki bilinç düzeyi ile bir üstündeki boyutun duygusunu yaşayamaz.
Bir üstündeki boyutun duygusunu yaşamak için bir üst boyuta geçmesi gerekir.
Örneğin, sevinç boyutundaki bir kişi, coşkuyu ve saadeti yaşayamaz ama coşku boyutundaki bir kişi sevinç boyutunu yaşayabilir.
‘SÜRDÜRÜLEBİLİR’ MUTLULUK
Kısacası, bir bireyin amacı; sürdürülebilir mutluluğa ulaşmak için üst boyutlara çıkmak olmalıdır. Maalesef toplumumuzda bizler daha çok birinci ve ikinci boyuttayız.
Kişiler üst boyuta çıktıkça, hem mutlu bireyleri hem de barış içinde yaşayan mutlu bir toplumu yaratmış oluruz.
Bu da farkındalık ve teslimiyetle olur.
Kişi kendisinin farkına varırsa ve hayata teslim olursa, mutluluğun en üst boyutuna ulaşır. Bu herkesin yapabileceği bir şeydir.
Keşke eğitim sistemimiz de TEOG’la değil de bu süreçle çocukları desteklese.
https://www.instagram.com/dr.ozgurbolat/
Paylaş