PaylaÅŸ
Bu amaç için UCLA’nın 88 defa üst üste maç kazanan ve 9 defa üst üste şampiyon olan basketbol takımının koçu John Wooden’u incelemeye karar veriyor.
İki araştırmacı Wooden’u bir yıl boyunca takip ediyor. Her idmanı izliyor ve kayıt ediyor. Oyuncular ve Wooden ile saatler süren röportajlar yapıyor.
Ortaya inanılmaz büyüklükte bir veri çıkıyor. Veriler tek tek analiz ediliyor.
Veri Analizi
Wooden tam 2326 tane öğretmenlikle ilgili davranışta bulunmuş. Bu davranışları 3 kategoriye ayırıyorlar: övgü davranışları, eleştiri davranışları ve bilgilendirici geri bildirim davranışları.
Sizce bu davranışların yüzdeleri nedir?
EÄŸitimcilere sordum, tahminleriÂ%80 övgü olduÄŸu yönünde.
Ama gerçek hiç de öyle değil.
Övgü davranışları sadece % 6.9.
Eleştiri davranışları % 6.6.
Bilgilendirici geri bildirimlerin oranı ise %86.5.
Davranış farklılıkları
Daha önceki bir yazımda da bahsettiğim gibi övgü davranışları özbilgiyi artırmadığı için çok etkili değil.
Eleştiri davranışları da kişinin ‘ben yapabilirim’ duygusunu öldürüyor.
Ama özbilgiyi artıran bilgilendirici geri bildirimler hem kişiyi mükemmelliğe ulaştırıyor hem de uzmanlaşan kişinin özgüveni gelişiyor.
Amaç
Bilgilendirici geri bildirimlerin amacı neyi nasıl yapacağını göstermek.
Wooden çok az konuşuyor. Her oyuncuya tam olarak neyi yanlış yaptığını gösteren geri bildirim veriyor, doğrusunu gösteriyor ve oyuncuya saatlerce pratik yaptırıyor.
Wooden yanlışı söylerken yuvarlak ifadeler kullanmıyor. Tam olarak neyin yanlış olduğunu çok iyi şekilde aktarıyor. Örneğin, şut atışın yanlış demiyor. Bileğinin ve bedenin şu pozisyonundan dolayı yanlış diyor.
Okul ve aile ortamı
Okul ve aile ortamlarında öğretmenleri ve aileleri gözlemlediğim zaman çok az bilgilendirici geri bildirim görüyorum. Böyle bir kültürümüz yok.
Aileler çoçuklarını övüyorlar; ama çocuğun neyi, niçin doğru yaptığını söylemiyorlar.
Ya da istenmedik davranışlarda ‘Ayıp, yapma!’ ya da ‘Sakın bir daha bunu yapma’ diyorlar; ama neyin neden yanlış olduğunu söylemiyorlar.
Bir kompozisyondan iyi not alan çocuk aynı notu ikinci kompozisyonda alamıyor çünkü birincide neden yüksek not aldığını bilmiyor.
Kötü not alan çocuk sürekli kötü not alıyor; çünkü nerede yanlış yaptığını ve nasıl düzelteceğini bilmiyor.
Aile ve okul ortamında özbilgiyi artıran bilgilendirici geri bildirim kültürü yaratmadıkça çocuklarımızdan mükemmellik bekleyemeyiz.
Sakın bilinçaltınızın sırlarını keşfetmeyiniz!
İki hafta önce yazdığım ‘Bilinçaltınızın sırlarını keşfedin!’ yazımda bir terapistten bahsetmiştim. Sizlerden çok sayıda mesaj geldi.
Onlarca okur, o enerji terapistinin numarasını istiyordu. Ben size iyilik yapmak için numarasını vermeme kararı aldım.
Neden mi?
Bu tür gelişime açık olan çoğu kişi (herkes demiyorum); sürekli okur, seminerlere gider, araştırır, farklı yöntemler dener veya farklı kişilerden yardım ister.
Bunlar aslında çok güzel davranışlardır; harekete geçmek için bize ayna tutar; ancakÂçoÄŸu zaman bir kaçış öyküsüne dönüşebilir.
Öğrenme ve gelişme isteğiyle bilgiler arasında dolaşan bu kişiler, eyleme geçmek ve korkularla yüzleşmek konusunda gecikirler. Bazen bunu sadece bir terapiste bağımlı kalarak da sürdürürler.
Eğer böyle bir kişiyseniz kendinizi kandırmayı bırakmalısınız.
Daha çok sır keşfetmeye gerek yok.
Keşfettikleriniz ve değiştirmek istediğiniz neyse, cesur olup, o değişimi yaratmalısınız.
İşinizi bırakmalısınız, iş bulmalısınız, boşanmalısınız, sevgilinizden ayrılmalısınız, evlenmelisiniz, sevgili bulmalısınız, taşınmalısınız, insanlar ile çatışmalısınız, yüzleşmelisiniz, sesinizi çıkarmalısınız, susmalısınız, sokağa çıkmalısınız.....
Artık yapmalısınız.Â
Not: Tartışmalara katılmak ve yorumlar için www.facebook.com/bolatozgur adresindeyim.
PaylaÅŸ