Paylaş
Köşe yazısı kız gibidir!
Kasım’dan bu yana hürriyet.com.tr’de yazıyorum.
Amacım, sosyal olaylar ve insan davranışları hakkında sosyal bilimlerin bulgularını sizlerle paylaşarak, yeni bir pencere açmak.
Bu yazarlık sürecinde anladım ki köşe yazısı yazmak, güzel bir kız ile ilişkiye benziyor.
KIZLAR UNUTMAZ
Yazıya prenses gibi davranırsın. Ancak bir an öyle bir şey yaparsın ki bir çuval inciri mahvetmiş, her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmış olursun. Geri dönüşü de zordur.
İşte o an yandın demektir. Neyse olayın vahameti geçer. Ama işin kötüsü, 2 ay sonra nasıl kızlar hatanı pat diye suratına yapıştırıverirse, yazı da yapıştırır. Bu 2 ay bazen 2 yıl, bazen 20 yıl olur.
EVLENİLECEK VE EĞLENİLECEK YAZILAR
Bir rivayete göre erkeklerin, bir rivayete göre kızların çıkardığı bir tabir vardır:
Evlenilecek ve eğlenilecek kızlar.
Tahminim odur ki erkekler hayatının % 80’ini eğlenilecek kız, % 20’sini de
evlenilecek kız arayışında geçirir. (Tanıdığım bir erkek hariç. O hep evlenecek kız arıyor.)
Dur diyorum şöyle eğlenilecek bir yazı yazayım. Millet yazı ile eğleniyor, ama evlenmiyor. Bakıp geçiyor.
Evlenilecek bir yazı yazayım, diyorum. O zaman millet eğlenmiyor.
Asıl marifet ilişkilerde de yazıda da ortasını bulmak.
YAZI BEKLETİR
Yazı da, kız gibi bekletir seni. Bekliyorsun, düşünüyorsun, çabalıyorsun. “Gel!” diyorsun, “Tamam!” diyor. Bekletiyor.
Süsleniyor. Çıkarıyor. Tekrar giyiyor. “Ayy, bu oldu mu?” diye soruyor.
Bazen “Hay Allah elbisem yok, acilen elbise bulmam lazım,” diyor. Bazen “Bir sürü elbisem var. Hangisini giysem?” diyor.
Yazılardaki konular da öyle.
BAĞLANTI KURACAKSIN
Erkeğin bakış açısı belli. Problem olsun, en kısa yoldan çözsün. Zaman harcamasın. Fonksiyonel olsun. Yegâne amaç problemi çözmek
Kızlar öyle mi? Amaç problem çözmek değil, problem çözerken bağlantı kurmak, ilişki kurmak, hayalleri, korkuları, acıları paylaşmak, duyguları paylaşmak, ilgilenmek, ilgilenilmek, anlamak, anlaşılmak, sevmek, sevilmek, konuşmak, dinlenilmek, saç ve kıyafet analizi yapmak…
Yazı da aynı.
Problem sunacaksın, çözüm noktasını yazacaksın, eee bir de bağlantı kuracaksın.
DEDİKODU
İlişkide arada bir (hatta her zaman) dedikodu yapacaksın. Pür dikkat dinleyeceksin.
Bu arada kaşlarını kaldıracaksın, gözlerini fal taşı gibi açacaksın. Göz bebeklerini büyütüp, enseni biraz geri çekeceksin. Ağzını açıp çeneni düşüreceksin, alnında hafiften bir U şekli oluşturacaksın. “Hadi, canım atıyorsun?” diyeceksin.
Bir kız arkadaşım dedikoduları kategorize etmiş. “Mesnetsiz atış” diye bir kategorisi var.
Yazıda mesnetsiz atmayacaksın ama hafiften bir dedikodu yapacaksın.
Arada bir sürpriz de fena olmaz.
FELSEFE
Bir ilişkideki en önemli şey: herkesin kendisi olması. Samimi olması.
Kendi varlığını olduğu gibi ortaya koyması. Yazı da öyle.
İlişkide felsefe yapmayacaksın. Yani ideal bir dünya yaratmayacaksın. Hayal kırıklığına uğrarsın.
İlişkide sosyal bilim yapacaksın. Var olanı sunacaksın.
Ha arada bir hayal kuracaksın, o ayrı.
Yazıda da sadece kendin olacaksın.
Yazı da bir kız gibi. Zor ve dertli ama çok güzel…
Paylaş