×
Korku kültüründe yaşamak
Paylaş
Ülke olarak korku içinde yaşıyoruz. Korku kültürü gittikçe, daha da vahim bir hal alıyor.
“Daha da” diyorum çünkü zaten kültürümüz “korku” üzerine kurulu.
KORKU ÜZERİNE KURULU TOPLUMLAR
Hangi toplumlarda, daha çok korku yaşanıyor?
Gelir dağılımı eşit olmayan toplumlarda!
Gelir dağılımı indeksine bakıldığında, Türkiye’deki eşitsizlik dünya ortalamasının altında. Avrupa Birliği ortalamasının da neredeyse yarısı kadar.
Gelir dağılımı eşit olmayınca, hiyerarşi daha belirgin hale geliyor.
Doğan Cüceloğlu, Korku Kültürü kitabında diyor ki “Korku kültüründe eşit ilişki yoktur, kim daha güçlü, kim daha üstün ilişkisi vardır.”
Bunlar, hiyerarşinin ve ona bağlı yaratılan korkunun bir sonucu!
HİYERARŞİNİN ÜSTÜ
En üstte olanlar, hem en üstte kalmak hem de bunu göstermek için statülerini ve mevkilerini ön plana çıkartıyor.
Bunları kötüye kullanıyorlar. Hem de sistematik olarak.
Örnekler belli!
Mevkilerini kullanarak rant peşinde koşuyorlar. Çocukları kurtuluyor.
Örnekler belli!
Mevki ve koltuk kavgaları başlıyor. Yolsuzluğu ortaya çıkmış kişiler bile istifa etmiyor.
Örnekler belli!
En önemlisi de hiyerarşinin üstünde olanlar, korku yaratarak yerlerini korumaya ve toplumu sindirmeye çalışıyor. Örnekler, bellinin de bellisi!
Bugünkü durum da tam olarak budur. Toplumda bilinçli olarak yaratılan bir korku!
HİYERARŞİNİN ALTI
Hiyerarşinin altında yaşayanlar, sürekli stres içinde yaşam mücadelesi veriyor. İşsizlik, fakirlik, umutsuzluk…
Stres de erken ölüme yol açan en büyük etken.
Sağlıklı bir yaşam ile sağlık hizmetlerinin kalitesi arasındaki ilişkinin çok yüksek olduğunu sanmayın. Aksine ilişki çok düşük.
En büyük ilişki stres ile.
Beden, sürekli stres ile savaştığı için kendini yenileyemiyor.
En korunaklı hayvan olan kaplumbağa daha az stres yaşadığı için, daha uzun yaşıyor.
Yaşanan bu stresten dolayı erken ölümler yaşanıyor. Daha sağlıksız bir yaşam sürülüyor.
İşte bu sebeptendir ki Türkiye’de 65 yaşa ulaşma ihtimali çok düşük.
BÜYÜK KATLİAM
Bizi yönetenler, hiyerarşinin altında yaşayanları korku aracılığıyla oraya hapsetmiş durumda.
Gandi’nin dediği gibi “Fakirlik, en büyük şiddettir.”
Belki de bu, yaşanan en büyük katliamdır.
Belki de bu, işlenen en büyük günahtır.
1 dakikalık saygı duruşunu, biz de hak ediyoruz.
Paylaş
