Paylaş
“Hayır, alma!”
“Niye?”
“Alma sen!”
Anlaşıldı ki o hediyeyi doğumgünüm için, kendisi alacakmış.
“Gerçekten mi? Onu mu düşünüyorsun?” diye sordum.
“Evet! Çok istediğini ve ihtiyacın olduğunu biliyorum,” dedi.
“Süper,” dedim. Ama o da ne?
“Artık o hediyenin büyüsü kayboldu, aklımda başka bir hediye daha var. Onu alacağım,” demesin mi?
“Yok yok, ne yapıyorsun? Sen bana başka hediye alma, onu al!” desem de boş.
Allahtan sonunda ikna edebildim. Hediyem yakında geliyor.
(Geliyor di mi?)
İŞLEV Mİ ANLAM MI?
Bu hikayeyi niye anlattım? Çünkü bu hikaye kadınlar ve erkekler arasındaki düşünce farkını çok iyi örneklendiriyor.
Benim için hediyenin işlevi ve bir ihtiyacı karşılaması önemli. Onun için hediyenin anlamı.
Zaten bunun içindir ki kadınlar için genelde en değerli hediye, paranız yoksa gül, paranız varsa elmas.
Çünkü bunu alınca kadınlar biliyor ki erkek, hiçbir işlevi olmayan bir hediyeye para yatıracak kadar, kadını önemsiyor.
Bir kadına, DVD çalar alırsanız, yandınız! Kadın biliyor ki siz de hediyeden nasipleneceksiniz. Uyanık seni, diyecek!
İLETİŞİM FARKI
Bu düşünce farklılığını, iletişim yapısında da görmek mümkün. Bu yapı profesyonel hayattaki iletişimde bile mevcut.
İletişim genelde erkekler için daha işlevselken, yani problem çözme ya da bilgi aktarma olarak kullanılırken, kadınlar için bir ilişki ve bağ kurma yöntemi.
Bu durumda erkekler için mesajın birinci anlamı önlemiyken, kadın için ikinci anlamı.
Örneğin, kadın “Ay ne güzel bir ev!” deyince, aslında “İnşallah güzel bir evimiz ve yaşantımız olur,” diyor. Hayalini paylaşıyor.
Erkek nasıl yanıt veriyor? ‘Parası da iyidir bu evin.’
‘Yok! Ben 1.kattaki evleri sevmiyorum’
‘Güzelmiş. Babana söyle de alsın.’
Tabii şöyle bir yanıt da mümkün: “----------”
Bu sırada kadının aklından geçenleri düşünün.
Bu farklılıkları bilmek iletişim kalitesi için önemli.
Paylaş