Paylaş
Gençler, gerçekte ne ister?
HER ŞEYİ VAR AMA ÇALIŞMIYOR
2 ay önce, bir işadamı ile konuşuyorum.
Yönetici, çocuğundan şikayetçi.
“Çok zeki ama çalışmıyor. Ya odasında bilgisayar oynuyor ya da arkadaşları ile geziyor. Gezerken, oyun oynarken çok mutlu ama ders çalış dediğimde hemen kükrüyor. Dediklerimi umursamıyor.”
Sonra devam ediyor.
“Onun için gece gündüz çalışıyoruz. En iyi okula gidiyor. İstediği hoca eve geliyor. Tatilini yurtdışında geçiriyor. Ama onun tek sorumluluğu var. Onu da yapmıyor.Sizce ne yapmalıyım?”
BU TÜR AİLELERİN ÖZELLİKLERİ
Bu tür ailelerle sıkça konuştuğum için kafamda sorun hemen belirdi.
Bu tür ailelerde anne ve/veya baba oldukça başarılı ve ailenin finansal durumu gayet iyi oluyor.
Çocuklarına her türlü imkanı sunuyorlar. Ama en önemli şeyi sunmuyorlar.
Sevgiyi. Nasıl mı?
NE İÇİN ÇALIŞIYORSUNUZ?
Çocuklarımız için çalışıyoruz diyorlar ama eve geldiklerinde çocuk uyumuş oluyor.
Ya da çocuk, annesinin ve babasının ilgisini çekmek için can atıyor ama aile çok yorgun olduğundan gereken ilgiyi gösteremiyor. Çocukla kaliteli zaman geçirmiyor.
Bir çocuğun en çok sevgiye ihtiyaç duyduğunu unutuyor.
Gerçekten çocukları için çalışıyor olsalar, çocuklara sadece maddi olanak değil, sevgilerini de sunarlardı. Maddi olanakları sunarak sevgi eksikliğini kapatmaya da çalışmazlardı.
KALİTELİ ZAMAN
Bu tür aileler aslında çocukları ile zaman geçiriyor ama kaliteli zaman değil.
Maalesef çocukla beraber olmayı, zaman geçirmek olarak algılıyorlar. Bu tür aileler aslında her yerde oluyor ama aynı zamanda hiçbir yerde olmuyor. Var ama yok.
Geçen gün bir anne “Nasıl olur? Ben sürekli çocuğumla beraberim. Okuldan ben alıyorum, piyano dersine, yüzmeye ben götürüyorum.” dedi.
DESTEK Mİ MÜDAHALE Mİ?
Çocuk aile ile geçen bu tür zamanları destek değil, tam tersine hayatına bir müdahale olarak algılıyor.
Çünkü çocuk biliyor ki aile çocuğun değil, kendi ihtiyacını karşılıyor.
Bu tür başarılı-odaklı aileler çocukların da başarılı olmasını istiyor ve çocuğuna baskı yapıyor. Sürekli tepelerinde. Duygusal destek yerine maddi olanak sunarak, onları kendilerine yabancılaştırıyor.
Yani toplumsal anlamda başarı ve statü kazansın ve kendisini en iyi şekilde temsil etsin diye, çocuğunu kullanıyor.
Aile çocuğuna koşulsuz sevgi vermediği gibi, bu şekilde hayatına müdahale ederek çocuklarına saygı da göstermiyor.
SEVGİ VE SAYGI GÖRMEYEN ÇOCUKLAR
Bu çocuklar aslında dışarıdan bakınca her şeye sahipmiş gibi görünürken, iç dünyalarında hiç birşeyleri yokmuş gibi hissediyor.
Zamanla da çocuk aileden uzaklaşıyor. Asi ya da pasif saldırgan davranışlar göstererek var olma savaşına giriyor.
Çocukların esas ihtiyacı olan, para ve maddi olanaklar değil. Sevgi, saygı ve kabul görme.
BAŞBAKANIN SORUSUNUN YANITI
Tüm bu açıklamalardan sonra, sanırım Başbakanın sorusunu yanıtlamış oluyoruz.
Ülke ekonomik olarak gelişiyor. Güç ve saygınlık kazanıyor. Bunlar güzel gelişmeler. Ama bu olanaklar tek başına mutluluk ve refah getirmiyor.
Gençler sevgi istiyor. Saygı istiyor. Kabul görmek istiyor.
Maddi imkanlar maalesef sevgi ihtiyacını telafi etmiyor.
Paylaş