Erkeklerin dine ve sekse bakış açısı (2)

Geçen Perşembe dış motivasyonlu dindarların, dine bakış açısını anlatmıştım.

Haberin Devamı

Bugün de benzer düşünce yapısına sahip kişilerin ilişkilere bakış açısını anlatacağım.

Bu yazıyı okumadan önce geçen haftaki yazıyı okumanızda yarar var çünkü devamı niteliğinde. (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17989074_p.asp)

Bir araştırma

Bir araştırmada, birbirini tanımayan bir kadın ve bir erkek odaya alınıyor.

Görevleri basit. 3 saat sohbet edecekler.

Konu ne? O da basit. Araştırmacılar birbirlerine sormaları için 40’dan fazla soru veriyor.

Denekler birbirlerine bir çok kişisel soru soruyor.

Sohbet bittikten sonra deneklere ayrı ayrı şu soru soruluyor: Sizce konuştuğunuz kişi sizden hoşlanmış mıdır?

Kadınların sadece % 20’si evet derken, erkeklerin evet deme oranı % 65’lerde.

Yani daha çok erkek karşı cinsin kendinden hoşlandığını iddia ediyor.

Peki neden?

Sebep

Haberin Devamı

Bu erkekler görüşmeye alınıyor ve hayır diyen erkekler arasındaki düşünce farkına bakılıyor.

Görüyoruz ki dış motivasyonlu dindarlar için iÅŸleyen mekanizma burada da var.Â

Evet diyen erkeklerin düşünce tarzı şöyle.

Ä°htimaller

Aynı şekilde ihtimallere bakalım.

Karşı tarafın ilgisi olabilir ya da olmayabilir. Buna bağlı olarak siz girişimde  bulunabilirsiniz ya da bulunmayabilirsiniz. Ortaya dört ihtimal çıkıyor.

Karşı tarafın ilgisi var - Girişim var.
Karşı tarafın ilgisi var - Girişim yok.
Karşı tarafın ilgisi yok - Girişim var.
Karşı tarafın ilgisi yok - Girişim yok.

En riskli durum yine ikinci durum.

Evet diyen erkekler şöyle düşünüyor: ‘Karşı tarafın ilgisi varsa ve ben girişimde bulunmazsam, kaybederim.’

‘İlgi yoksa, ama ben buna rağmen girişimde bulunursam, çok da bir şey
kaybetmem.’

Yani ilgi varsa da yoksa da girişimde bulunmak evet diyen erkekler için en mantıklı davranış.

Dış motivasyonlu erkekler

Nasıl çoğu dış motivasyonlu dindar Tanrı’yı hissettikleri için değil de riskten dolayı ibadet ediyorsa (iç motivasyonlu dindarlar için geçerli değil), evet diyen erkeklerin çoğu karşıdaki kadını özel bulduğu için değil,  onunla birlikte olmak için girişimde bulunuyor.

Yani dış motivasyonla hareket ediyor.

(Bu hayır diyen erkekler için geçerli değil. Tabii ki her evet diyen erkek için de.)

Haberin Devamı

Dış motivasyonlu insanların karar verme ve düşünme stilleri, hayatlarının her alanını- ister din ister seks olsun- bu şekilde sirayet ediyor.

Dahası da var.

Risk yok mu?

Yukarıda dedik ki ‘İlgi yoksa, ama ben buna rağmen girişimde bulunursam, çok da bir şey kaybetmem.’

Aslında bu tam da doğru değil. Ret edilme korkusu bazı kişiler için büyük bir risk olabilir.

Ama bu risk de erkeğin gücü arttıkça (para ve mevki gibi) azalıyor.

İşte bu yüzden Bill Clinton, Dominique Strauss Kahn veya Berlusconi gibi güçlü kişiler çok rahat girişimde bulunabiliyor.

Biyolojik farklar

Bu arada ÅŸunu da eklemek gerekiyor.

Evet ve hayır diyen erkekler arasında biyolojik farklar olduğunu ‘Erkek Beyni’ kitabının yazarı Harvardlı Louann Brizendine’nin araştırmaları sayesinde biliyoruz.

Haberin Devamı

Evet diyen dış motivasyonlu erkeklerde bulunan vasopressin receptör geni çok kısa, ama hayır diyen erkeklerde çok daha uzun.

(Yakın gelecekte kadınlar evlenmeden önce erkeklerin vasopressin receptör geninin uzunluğuna bakmak isteyebilir.)

Not: Tartışmalara katılmak ve yorumlar için www.facebook.com/bolatozgur adresindeyim

Yazarın Tüm Yazıları