Eğitimde güzel gelişmeler!

Geçen hafta TÖDER (Tüm Özel Öğretim Kurumları) tarafından düzenlenen basın toplantısına davetliydim.

Haberin Devamı

MEB yetkilileri ile TÖDER üyeleri tarafından gerçekleştirilen Amerika ziyaretinin detaylarını bizzat TÖDER başkanı Enver Yücel anlattı.

Enver Yücel’in konuşmasını dinleseniz, hepiniz eğitimci olmak istersiniz.

(Bu arada hep aynı yapıyı görüyorum. Başarıyı sağlayan en büyük etken heyecan.)

Eğitimin birçok kanayan yarası var. Her biri üzerinde düşünülmüş, TÖDER ve MEB tarafından somut adımlar atılmış. Bu çok sevindirici.

Ölçme ve değerlendirme

Şu anda en önemli sorunumuz ölçme ve değerlendirme. Türkiye’de ölçme ve değerlendirmenin amacı ne?

Öğrencinin kendisine aktarılan bilgileri dönem sonunda ne kadar ezberledigini ölçmek ya da sınıflandırmak.

Ama ölçme ve değerlendirmenin amacı, çocuğun ne kadar öğrendiğinin yanı sıra, daha iyi öğretmek için neye ihtiyacı olduğuna karar vermek.

Haberin Devamı

Sınav, ölçme değil, gelişim odaklı olmalı.

TÖDER bu değişimi sağlamak için somut adımlar atmış. Dünyanın en büyük sosyal bilimler enstitüsü Amerikan Araştırma Merkezi (American Institutes for Research) ile bir anlaşma imzalanmış.

Veri odaklı gelişim

Enver Yücel’in “veri olmadan gelişemeyiz” sözü çok önemli. Elimizde veri olmadan karar vermek çok zor. Nasıl doktorlar bazı tetkikler yapmadan, tedavi başlatmıyorsa, eğitimde de süreç böyle işlemeli.

Ölçmenin amacı öğrencileri sıralamak ve sınıflandırmak değil, geliştirmek olmalı.

Okul gelişimi

Diğer sorun Türkiye’de öğrenciler ölçülüyor ama okullar ve bölgeler ölçülmüyor. Öğretmenler hiç ölçülmüyor.

(Hem devlet hem de özel okullardaki seminerlerde öğretmenlere soruyorum: sizce Türkiye’deki öğretmenlerin yüzde kaçı kaliteli? Yanıt % 30’u geçmiyor. Dikkat edin, bu öğretmenlerin kendi yanıtları. İsterseniz siz de sorun. Bakalım yanıt ne olacak?)

Okulların başarıları, öğrencilerin başarısıyla belirleniyor. Bu yanlış bir uygulama.

O sene öğrenciler başarılıysa, okul da başarılı sayılıyor. Okuldaki öğrenme sürecinin nasıl işlendiği ve öğretmenin buna katkısı değerlendirilmiyor.

Bu bilinmediği için başarılı örnekler de çoğaltılamıyor ve öğretmen kalitesi geliştirilemiyor.

Haberin Devamı

Töder bu konuda da somut adımlar atmış. Ulusal karne çıkartılması ve gelişimin sürekli takip edilmesi için girişimlerde bulunulmuş. Okullar ve bölgeler hakkında sürekli veri toplanması düşünülüyor.

21. yüzyıl becerileri

Bizim sınavlar neyi ölçüyor? Bilginin ne kadar ezberlendigini. Ama 21. Yüzyılda neye ihtiyacımız var? Ezbere mi? Hayır.

Sentez ve analiz, yaratıcılık, eleştirel düşünme gibi becerilere ihtiyacımız var.

Okullarda bu ölçülüyor mu? Hayır.

TÖDER ve MEB, Ameirkanin en büyük test merkezi olan ETS (Educational Testing Service) ile görüşmeler yapmış ve bu becerilerin değerlendirilmesi için adımlar atılacakmış. Bu da çok sevindirici bir gelişme.

Kopya çekmek

Haberin Devamı

Enver Yücel ilginç bir bilgi daha verdi. ETS kopya çekmenin yoğunluğunu gösteren bir dünya haritası hazırlamış. Türkiye en fazla kopya vakalarının yaşandığı ülkeler arasında. Can sıkıcı.

Artık zamanı geldi.

Öğrenciyi sınıflandırmak için değil, ne bilip bilmediğini ölçmek için sınav yapılmalı.

Sadece öğrenciler değil, her okuldaki öğrenme süreçlerinin kalitesi de ölçülmeli.

Sadece bilgiler değil, 21, yüzyıl becerileri de ölçülmeli.

Tabii en önemlisi de okullarda ahlaklı olmak öğretilmeli.

Oto kontrol ve disiplin

Oto kontrol ve disiplinle ilgili yazılarımla ilgili sizlerden sürekli soru geliyor. En çok sorulan soru da su: nasıl geliştirebiliriz?

Oto kontrol tek başına bir amaç olamaz. O başarılı olmak için bir araç. Onun için çocuklarınızın oto kontrolünü geliştirmek istiyorsanız, onu heyecanlandıran bir alan/hobi bulmalısınız. Çocuğun ilgisine göre bir hobi bulamazsanız, çocuk oto kontrolünü geliştirme ihtiyacı duymayacaktır.

Haberin Devamı

Mutlaka bir spor, sanat ya da bilim dalında hobi oluşturmanız gerekli.

Çocuğunuza bir hobi oluşturmazsanız, bedeli ağır oluyor.

Burada şuna dikkat etmek gerekiyor. Bir çok alana yoğunlaşmak yarar sağlamıyor. Çocuğun ilgisini keşfetme sürecinde farklı tatlar tattırılabilir ama tek bir alan yoğunlaşmak en mantıklısı.

Bir çok alana yoğunlaşmak çocuğa oto kontrolü geliştirecek heyecanı ve enerjiyi vermeyecektir.

Not: Atamızı ölümünün 72’nci yılında derin bir özlemle anıyorum. Unutmayın büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.

www.facebook.com/bolatozgur

Yazarın Tüm Yazıları