Paylaş
Çoğu okurum yapmamamız gerekenleri söylediniz ama ne yapmamız gerektiğini söylemediniz, diyordu.
Şimdi söylüyorum.
Ama bu yazıyı okumadan önce aşağıdan geçen haftaki yazımı okuyun lütfen. Yoksa bu yazı anlamsız kalabilir.
FEDAKARLIKLAR
Çocuklara fedarlıklarınızı anlatmayınız,“Bak sen oku/çalış diye nelere katlanıyoruz.” demeyin demiştim.
Onun yerine şöyle deyin.
Bu ülke ne fedakarlıklarla kuruldu. Atatürk, 57. Alay’daki Mehmetçik’lere ‘Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimizi baş¬ka birlik ve komutanlar ala¬cak."’ diye emir verdi deyin.
Bu vatan için ne bedeller ödendiğini anlatın.
Unutmayın, milli değerlere sahip olmayan bir çocuğun aidiyet duygusu olmaz. Aidiyet duygusu olmayan bir çocuk da korumasızdır. Kökleriniz bir milli değerlere bağlı değilse, tutanak noktanız yoktur.
CESARETLENDİRME
Mehmetçik’lerin Çanakkale Savaşı’nda ölümden korkup kaçmamak için kendilerini hendeklerdeki kütüklere nasıl bağladıklarını anlatın.
Kendi kendilerine böyle cesaret verdiler, deyin.
Unutmayın cesaret kaynağı kendinde olmayan bir çocuk başarısız olacaktır.
KONTROL DIŞI
‘Benim ülkemde halk çaresizdir. Kendini güçsüz hisseder. Olayları kendi kontrolü dışında görür. 30 yıldır hiçbir hükümeti sıkıştırıp, PKK sorununu çözmek için baskı yaratamadı’ deyin.
Unutmayın kendi davranışlarının bir sonuç getirmeyeceğini inan çocuklar, olup bitenleri izleyen ve sadece tepki veren toplumlar yaratır.
ELEŞTİRİ
Yaşadığı topluma eleştirel bakmayı öğretin.
AK Parti politikalarının toplumu ikiye böldüğünü anlatın.
CHP’nin topluma vizyon sunamadığını ve günü tepkisel söylemler ile geçirdiğini anlatın.
MHP Liderinin ülkücü gençliği değiştirmek ve dönüştürmektense, etkisiz hale getirerek kötü bir liderlik örneği gösterdiğini anlatın.
Unutmayın durumlara eleştirel bakamayan bir çocuk hayatın ona sundukları ile yetinmek zorundadır.
ÖVGÜ
Atatürk’ün annesinin cenazesine bile gidemediğini ve ‘Mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır.’ sözüne uygun davrandığını ve bunu birisinden herhangi bir övgü kazanmak için değil, kendi değerleri için yaptığını anlatın.
Unutmayın değeri olmayan bir çocuk, köksüz ağaç gibidir. Rüzgar nereden gelirse oraya savrulur.
ÖDÜL
Ödül, rüşvettir deyin. Zaten yapılması gereken işler için ödüle gerek yoktur, deyin.
Kurtuluş savaşında çatal, kaşık, bıçakları eriterek kurşun döken halka kimse ödül vermedi, deyin.
Elindeki son lokmayı çocuğuna değil, cephane taşıyan öküzlere veren anneye kimse ödül vermedi, deyin.
Unutmayın, ödül işin sonucunda ve kendisinde değilse, o işten yarar gelmez.
BAŞARININ TEMELİNDE ZEKA VARDIR.
‘Senin gibi zeki bir çocuk bunu kolay halledebilir.’ demeyin.
“İnandıklarını yaşamazsan yaşadıklarını inanırsın.” deyin.
Unutmayın en büyük başarı, değerleri yaşamaktır.
DUYGUYU RET
Şehit cenazelerine katılmanın insanların duygularını anladığınız anlamına gelmediğini, söyleyin.
Unutmayın duyguları anlamak demek, insanların olumlu duygular yaşayabileceği ortam hazırlamak demek.
Kusura bakmayın. Gaziantep’teki ve Hakkari’deki hain PKK saldırılarından sonra canım kişisel başarı için çocuklara ne söylenmeli konusunda yazmak istemedi.
Kaybeden bir toplumda kazanan bir birey olmanın hiçbir anlamı yoktur.
Paylaş