Paylaş
“Tamam, ezberci eğitime karşıyız. Ama çocuklar bazı şeyleri ezberlemeli. Mesela, ülkenin başkentlerini ezberlemeden nasıl bilecekler?”
“Peki, bir şehri başkent yapan prensipler nedir hocam?” diye sordum.
Öğretmen biraz düşündü ve” Bilmiyorum.” dedi. Ben de ekledim.
“Eee o zaman hocam çocuklar bu prensipleri bilmiyorsa, başkentlerin isimlerini bilse ne işe yarar ki? Bazı ülkeler güvenlik ihtiyacı, bazı ülkeler merkezi konum, bazı ülkeler şehrin büyüklüğü ve bazı ülkeler de tarihi önemine göre şehirleri başkent yapmışlar. Çocuk bu prensipleri ve kavramları bilse, her başkent ve şehir hakkında yorum yapabilir. Zaten istediğimiz de bu değil mi?”
Okulda dersler, kavram ve prensiplerden ziyade konular üzerinden işlendiği için, okullarda ezber ve bilme oluyor, ama anlama ve öğrenme sağlanamıyor. Peki, her konuda kavram/prensip var mıdır?
HER KONUDA KAVRAM VAR MIDIR?
Sonra başka bir ilkokul öğretmeni söz aldı: “Hocam her konuda prensip yoktur ki?”
“Siz ne işliyorsunuz?” diye sordum. “Yuvalar” dedi. Ünitenin başlığı “Benim Güzel Yuvam”mış.
“Hocam yuva konusunu hangi kavramın bir parçası?” diye sordum.
Biraz düşündü:” Barınma sanırım,.” dedi. Aslında yuva, güvenlik/korunma kavramının bir parçası.
Evrendeki tüm canlılar kendilerini hem doğaya hem de düşmana karşı korumak için yuva yapıyor. Falezlere kurulan uygarlıklardan tutun da yüksek ve kuytu yerlere yuva yapan kuşlara kadar bu böyle.
Çocuk güvenlik kavramını anlarsa, her canlı ve yerleşim hakkında yorum yapabilir ve fikir yürütebilir.
Her konu da mutlaka bir kavramın parçasıdır. Önemli olan öğretmenin bu kavramları bulması.
KONULAR ASLINDA ARAÇTIR
Aslında konular sadece bir araç. Asıl olan kavramlar.
Çocuk, Birinci Meşrutiyet’i derste görüyor ama aynı kavrama dayalı (demokrasi ve gelişim) Magna Carta hakkında yorum yapamıyor.
Cepheleri ve savaşı işliyor ama İsrail-Filistin çatışması hakkında yorum yapamıyor.
Dört işlemi öğreniyor ama eşitlik ilkesini anlamıyor.
Othello’yu işliyor ama kıskançlık duygusunu ya da bir yazarın kelimeleri kullanarak nasıl etki yarattığını anlamıyor.
Öğretmenler bu kavramları derste işliyoruz, diyor. Ama amaç dersleri tamamen bu kavramlar üzerine inşa etmek. Konu bu kavramları işlemek için sadece bir araçtır. Peki, neden kavram temelli ders işlemek önemli?
KAVRAMLAR İLGİ ÇEKER
Dersi kavramlara dönüştürünce, konuyu direkt çocuğun ilgisiyle ve gerçek hayat ile örtüştürmek çok kolay.
Öğretmen, Birinci Meşrutiyeti demokrasi ve gelişim kavramları üzerinden işlediği an, çocuk kendi ailesinde ve sınıftaki demokratik yapıyı ya da hakları inceleyebilir.
Othello ilgisini çekmez ama kıskançlık duygusunu hayatında gözlemler.
Kavramlar ilgi çekici hale getirilebilir ama konuları ilginç hale getirmek zordur.
KAVRAMLAR DERİNLEŞTİRİLEBİLİR
Kavramlar aynı zamanda farklılaştırılmış eğitimi de sağlar.
Demokrasi, ilkokul seviyesinde de işlenir, doktora seviyesinde de.
Sınıftaki ileri düzey öğrenciler demokrasiyi daha derinlemesine inceler, zayıf öğrenciler daha basit seviyede. Ama konular ile bunu yapmak mümkün değildir.
TEK DOĞRU YOKTUR
Dahası dersler konu bazlı işlendiği an, sınıfta sadece tek doğru olur. Başkent Ankara’dır. Bitti. Ama kavram olursa, tek doğru yoktur ve tartışma doğar. Bu da eleştirel düşünmeyi ve anlamıyı geliştirir.
“Ankara neden başkent seçildi?” veya “Ankara ile Washington aynı sebepten dolayı mı başkent seçildi?” soruları sorulduğu an, tartışma başlayacaktır.
KAVRAMLAR ANLAMAYI SAĞLAR
Dersler kavramlar üzerine olmadığı zaman anlama da olmaz.
Örneğin, yuva ünitesinde çocuklar maket evler yapar ve öğretmen en güzel evlere en yüksek notu verir (Zaten çoğunu da veli yapmıştır). Ama ders kavram bazlı işlendiği an, çocuk maketi güvenlik/korunma amacına yönelik inşa eder. Bu durumda en güzel ev değil, korunma kavramını en iyi işleyen ev en yüksek notu alır. Çocuklar sadece maket ev yapmaz, evi yaparken korunma kavramını da anlar.
GERÇEK ÖĞRENME
İşte derslerde kavramlar değil, konular işlendiği için okullarda gerçek öğrenme olmaz.
Eğer okullarda gerçekten öğrenmeyi sağlamak, eleştirel düşünmeyi geliştirmek, dersleri ilgi çekici hale getirmek ve eğitimi gerçek hayatla bağdaştırmak istiyorsak, dersleri konu bazlı değil, kavram bazlı işlemeliyiz.
Paylaş