Ceza neden işe yaramaz?

Haberin Devamı

Çocuğunuz 16 aylık ve salonda tek başına bırakıyorsunuz.

Ama salonda elektrikli ocak da var.

Ne yapmalısınız ya da ne söylemelisiniz ki siz yokken çocuk ocağa dokunup kendisini yakmasın?

ARAŞTIRMA

Ünlü araştırmacı Elliot Aronson ve Merrill Carlsmith bir deney tasarlıyor.

Çocukları tek tek odaya alıyor ve önlerine bir robot koyuyor. Çocuklar doğal olarak robotla oynamak istiyor.

Haberin Devamı

Aronson, bir gruba “Ben çıkıyorum. Robotla oynamanı istemiyorum. Oynarsan, biraz sinirlenebilirim.”; diğer gruba da “Ben çıkıyorum. Robotla oynamanı istemiyorum. Oynarsan, çok sinirlenirim ve oyuncağı alıp giderim.” diyor.

İlk grup “düşük tehdit”; ikinci grup “yüksek tehdit ve ceza” grubu.

İki grupta da oyuncağa dokunmayan çocukların sayısı eşit çıkıyor.

Buraya kadar sorun yok. Siz çocuklarınıza tehdit, uyarı veya ceza ile iş yaptırtabilirsiniz.

Ancak asıl sorun bundan sonra başlıyor.


OLUMLU TUTUM

Araştırma sonunda çocuklara soruyorlar: robotu ne kadar sevdin?

Sizce hangi grup daha çok sevmiştir?

Yüksek tehdit grubu, “oyuncağı çok sevdim”; düşük tehdit grubu, “az sevdim” diyor.

Her iki grup da oyuncakla oynamamasına rağmen, neden yüksek tehdit ve ceza grubu, oyuncağı daha çok seviyor?

Haberin Devamı

BİLİŞSEL ÇATIŞMA

Çocuklar robotla oynamak istiyor ama oynayamıyor. Yani, bilişsel çatışma yaşıyor.

Çocuk bilinçaltında kendisine soruyor: ben bu oyuncakla neden oynamadım?

Normalde bir insan bir işi yapmıyorsa, sevmediği için yapmıyordur.

Ama yüksek tehdit grubu şöyle düşünüyor: “Ben oyuncakla, sevmediğim için değil, tehdit ve ceza olduğu için oynamadım. O zaman ben bu oyuncağı hala seviyorumdur.”

Düşük tehdit grubu başka türlü düşünüyor: “Tehdit vardı, ama çok büyük değildi. İstesem oynayabilirdim. Oynamadıysam, ben bu oyuncağı çok sevmemişimdir.”

Yüksek tehdit grubu, cezayı kullanarak; düşük tehdit grubu ise, tutumunu değiştirerek bilişsel çatışmayı çözüyor.

Haberin Devamı

CEZA ÇEKİCİ KILAR

Kısacası; tehdit veya ceza ne kadar büyük olursa, iş o kadar çekici hale geliyor ve çocuk o işe karşı o kadar olumlu tutum geliştiriyor.

Aile yanında olmadığı zamanlarda (kontrol kalktığı zaman), yasaklı işi mutlaka (gizli gizli) yapıyor.

Dahası “Yakalanırsam, cezamı çekerim.”diyor ve durumu meşrulaştırıyor.

Aynı, aşırı hız yapan sürücünün “Radara girersem cezamı öderim.”diyerek durumu meşrulaştırması gibi.

Peki, ceza davranışı çekici hale getiriyor ve meşrulaştırıyorsa, ne yapılmalı?

DENEYİM VE ÖĞRETME

Çocuk bir işi yapmaması gerekiyorsa; bunu korktuğu için değil, yanlış olduğu için yapmamalı.

Cihan ve Hümeyra çifti, oğulları Batu için tam olarak bu yöntemi uyguluyor.

Haberin Devamı

Batu 16 aylıkken elektrikli ocağa ilk defa dokunmaya çalıştığında, Batu’yu hiç uyarmıyorlar.

İlk seferinde ortamdan uzaklaştırıyorlar. Ama Batu’nun tekrar deneyeceğini biliyorlar çünkü çocuklar her şeyi deneyip öğrenmek ister. Batu henüz sıcak ve yanmak nedir bilmiyor.

Cihan ve Hümeyra, ocağın ayarını bire indiriyor. Yani, ocağı yakmayacak kadar ısıtıyor. Batu geliyor ve dokunuyor.

Dokunur dokunmaz da “üff üff” deyip elini çekiyor. Cihan ve Hümeyra da “üff üff” diyor.

Batu artık onun sıcak olduğunu öğreniyor. Artık anne ve baba biliyor ki onlar odada olmasa da Batu asla oraya dokunmaz.

Her seferinde uyararak ya da kızarak onu ocaktan uzak tutsalardı, onlar olmadığı zaman Batu mutlaka oraya dokunurdu.

Haberin Devamı


DEĞERLER

Bir anne geçen gün bana yazdı. Oğlu (8 yaşında) cinsel içerikli sitelere girmiş. O da iki gün oda cezası vermiş. Sizce bu çocuk gizli gizli o sitelere tekrar girmez mi?

Anne yanlışı öğretmemiş.

Allah’tan anne, çok bilinçli. Benle konuştuktan sonra, çocuğuyla diyalog kurup ona rehberlik yaptı.

Sonuç olarak, ceza kötü davranışı meşru ve çekici hale getirir. Dahası yanlışı öğretmez. Ancak deneyim ve diyalog çocuklara rehberlik eder.

Bu şekilde yetişen çocuklar da yaşamdaki olayları korkuya göre değil, değerleri ve vicdanlarına göre değerlendirir.

www.twitter.com/ozgurbolat

instagram.com/ozgurbolat_tr

www.ozgurbolat.net

Yazarın Tüm Yazıları